Sinop Ayancık'ta yapılmak istenen HES projesi nalburunlu yarasalar ve su samurlarının hayatını tehlikeye atıyor. Radikal'den Serkan Ocak'ın haberine göre, Ayancık’ta İlk Elektrik Enerji Üretim Sanayi A.Ş. tarafından yapılan Ayancık Çayı üzerinde bir HES projesi yapılmak isteniyor.
Bölge sakinlerinden 51 yurttaş, projenin durdurulması ve iptali için 2011’de Samsun 1. İdare Mahkemesine dava açtı. Dava ile ilgili oy çokluğu ile yürütmeyi durdurma kararı verildi. Ancak Danıştay 14. Dairesi daha sonra bu kararı bozdu. Daha sonra davacılar kararın düzeltilmesini talep ettiyse de mahkeme kararından dönmedi. Dava tekrar yerel mahkemeye döndü.
Bu arada dava ile ilgili bilirkişi tayin edildi. Jeoloji, maden, inşaat ve çevre mühendisi birer öğretim üyesi ile bir de biyolog bölgede incelemelerde bulunmak üzere görevlendirildi. Uzmanlar, bölgede HES projesinin yapılabilmesi için ÇED sürecinin işletilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, hazırlanan raporda, proje alanında yaşayan hayvan türlerinin ikisi dışında endemik türe rastlanmadığı belirtildi.
Nesli tehlike sınırına yakın su samuru ile düşük risk grubundaki nalburunlu yarasa türlerinin projeden etkilenmemesi için neler yapılacağının belirtilmediği, dereye bırakılacak can suyunun da deredeki canlı yaşamının devamı için yeterli olmayacağı belirtildi.
Yeniden görülen davada, yerel mahkeme ilk verdiği kararda direndi. Bu kez oybirliği ile kararı iptal etti. Kararda, Sinop Valiliği tarafından projeye verilen ‘ÇED gerekli değildir’ kararının hukuka uygunluğunun olmadığı belirtildi.
Bu karar Ayancık’ta büyük bir sevinçle karşılandı.
‘YARASALAR OLMAZSA…’
Kararın ardından davacılar, vekilleri Avukat Alp Tekin Ocak ile birlikte Sinop Valiliği’ne devam eden HES projesinin durdurulması konusunda dilekçe yazdı. Yargı kararının uygulanmasını isteyen Avukat Ocak, “Bu karara göre projenin en geç 30 gün içinde durması gerekiyor. Zararın neresinden dönülürse kârdır. Amerika bizden az mı biliyor? Onlar barajları şimdiden yıkmaya başladı. Biz de yıkalım HES’leri, barajları… Suya ihtiyaç var. Yarasalar olmazsa biz de olmayız…”
