Berat Albayrak: Kış gelmeden doğalgaz için müjdeli haberler vereceğiz!

Darbe girişimi gecesi Erdoğan'ın yanında olan damadı ve Enerji Bakanı Albayrak, o geceyi anlattı.
Berat Albayrak: Kış gelmeden doğalgaz için müjdeli haberler vereceğiz!
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı ve Enerji Bakanı Berat Albayrak, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili ilk kez konuştu. Albayrak, Erdoğan ile beraber kaldıkları otel çevresinde 3 helikopterin keşif yaptığını söylerken “21.30-22.00 civarıydı darbe girişimi olduğunu anladık” dedi ve "Cumhurbaşkanımız Erdoğan, darbe girişiminden haberdar olduğunda tepki vermedi, gayet sakindi" diye konuştu.

Albayrak, Erdoğan'ın İstanbul'a gelmeye havada karar verdiğini söylerken, "Yaşananlar, millet için paha biçilemez bir tecrübe" ifadesini kullandı.

Albayrak, Fethullah Gülen'in iadesine ilişkin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın ilerleyen günlerde ABD'yi ziyaret edeceğini duyurdu.
Albayrak, "Kış gelmeden ciddi bir doğalgaz indirimine gidileceğini" söyledi.

A Haber’de konuşan Albayrak’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

 Farklı insanlardan farklı uyarılar geldi. Farklı kamu yöneticileriyle iletişime geçmeye başladık. İlk Başbakan ile görüştük. Darbe girişimi hususu ilerleyen dakikalarda belli oldu. 21.30-22.00 civarıydı darbe girişimi olduğunu anladık.

Sayın Cumhurbaşkanımız abdestini aldı, namazını kıldı ve süreci başlattı. Cumhurbaşkanımız süreci kontrollü yönetti. Şu veya bu şekilde Davos nasıl sembolize edildiyse birçok şey yaşadık bu süreçte 'Haydi Bismillah' deyip helikoptere yürümemizdi burada da.

O üç bahsi geçen oteldeyken 3 helikopter keşif uçuşu yapıyordu, fark ettik. Biz anında ulusal medyaya çok hızlı bir şekilde telefon aracılığıyla Cumhurbaşkanımızın mesajını ilettik.

İstanbul, Ankara'yla görüşmeleri yapıyorduk.

 İstanbul Valimizin güvenli bir ortama geçtiği sonrasında ulusal medyaya bağlanması konusunda talimat gitti. Kendisi de TSK'nın işin içinde olmadığını açıkladı. Canlı yayın ancak telefonla sağlanabildi.

Burada tüm bu verilen talimatlar, liderliği ile ilgili başka bir başarı hikayesini ortaya koydu. Daha önce yaşanan krizler gibi başarılı bir şekilde yönetti.

İstanbul olmasaydı; 4 alternatif oluşturduk, Aydın, Dalaman, Bodrum, İzmir. Uçak kalktıktan sonra talimatı Cumhurbaşkanımız söyledi. Uçağa bindikten sonra uçak havada gittikten sonra son dakikaya kadar bekledi ve kararını verdi. Nereye gidileceğine son anda karar verildi.

Bu tarihi açıdan dönülüp bakıldığında uzun yıllar unutulmayacak bir olaydır. Böyle bir olay gerçekleşmedi. Yeniçeri'de bile böyle bir operasyon yok. Tarihi olarak destan yazmış bir milletin muazzam bir başarı hikayesi var.

Tüm riskler çok güçlü bir şekilde yürütüldü. Bunun temelinde halkın milletin sevgisi ve desteğine dayanıyor. Başarısız olma imkanınız yok Allah'ın da izniyle tabii.

Yeniçeri kalkışmasında dahi bu denli bir operasyon yok. Tarihi olarak destan yazmış bir milletin dünden bugüne geçmiş tarihinde muazzam bir başarı hikayesi var. Cumhurbaşkanımızın yakın koruma ekibinin içinde bulunduğu eş zamanlı, akılcı bir planın tezahürüdür. Detaylarına girmesek daha fazla iyi olur diye düşünüyorum.

Gerek koruma sayımız, gerek teşkilatlarımızın bölgeye yönlenmesi, halkımızın Muğla’da yönelmesi, valiliğimiz itibariyle, güvenlik açısından riskler muhakkak vardı. Risk olmamasını beklemek mümkün değil. Riskin olmadığı bir ortam yok. Liderlik, risklerin olduğu ortamda doğru adımı atabilmektir.

Bunun temelinde halkın, milletin sevgisi ve desteği var. Bu olunca başarısız olma ihtimali yok Allah’ın izniyle.

İlk tepkisi ne oldu?

Bir tepki vermedi, dinledi. Bir telefonla görüştü, sonra diğer telefonla. Birilerinin beklediği gibi bir tepki vermedi, gayet sakin ve ciddi bir şekilde meseleyi ele aldı. Başından sonuna kadar aynı kararlılıkla, ciddi duruşla sürdürdü.

İstihbarat kurumlarının zafiyetinden bahsediliyor.

Dün ve evvelsi günkü Cumhurbaşkanımız bahsetti. Yani bu bilgilendirme hususu, gerek Cumhurbaşkanımıza, keza Başbakanımıza yaptıkları açıklamalarla devletimizin ilgili kurumlarının bilgilendirme yapmadığı ortaya koyuldu. Ben fazla bir şey söylemeye gerek görmüyorum.

Uçakta birçok konuyu konuşuyorsunuz, nereye ineceksiniz. Kulenin ele geçiriliyor olması. Devlet Konukevi’ne ulaşmamız. Jetler 50 metre üzerimizden geçiyordu. Hiçbir endişeye kapılmadan, gayet kararlı bir şekilde Konukevi’nde kriz masası oluşturarak, kontrol tamamen Cumhurbaşkanımızın eline geçtikten sonra süreç başarı bir şekilde yürütüldü.

Biz çok hayalet bir şekilde İstanbul’a ulaştık.

En heyecanlı kısmı hangisiydi?

Siz bizi bir Hollywood havasına sokmaya çalışıyorsunuz. Geriye dönüp baktığımda başka insanlar olsa neler yaşardı diyorum. Kişinin fıtratıyla, imanının zerk ettiği duyguyla alakalı. Cumhurbaşkanımıza, aileme inanılmaz muhabbet beslediğim bir süreç oldu. Tüm aile olarak sakin, cesur, rahat bir süreç geçirdi. Başkası olsa onun için diyorum, birileri için Hollywood gibi oldu ama biz çok rahat bir süreç yaşadık. Cenabı Hakk’a hamdediyorum.

Bizim için ayrı bir güzellik vesilesi. Cumhurbaşkanımızı kalben seven on milyonlarca insanın sevgisi, muhabbeti, duası, belki de o dualardan nasiplenerek, Cumhurbaşkanımız muhakkak öyle ama biz de nasiplendik.

Birçok ülkeden, kanaldan gelen destek mesajları ne kadar büyük bir sevgiye muhatap olduğumuzu gösterdi. Milletimiz tarihinde belki de ilk defa bu kadar büyük bir destan, kahramanlık hikayesi yazdı sokakta.

Dün akşam bir şehit ailemizin evine gittik. O kadar yürek parçalayıcı bir hikaye ki. Bu zihniyetin ne kadar zalim bir yapıya sahip olduğunun işareti. Karı koca meydanlara koşan o çift, tankların karşısına hiçbir uyarıya aldırış etmeden göğüslerini siper ediyorlar ve beyefendi tankın ateş etmesi sonucu omuzdan yukarısı olmuyor.

Bu nasıl bir vahşettir, nasıl bir zalimliktir? Bunu yapanlar, bu ülkenin ekmeğini yiyen bu insanlar bu milletin genlerini taşıyor olamaz. Hakiki millet, bu destanı yazan millettir. Eşi o kadar dirayetli bir şekilde anlatıyor ki... Niçin meydana çıkıyorlar? Demokrasi için, özgür iradeleri için. Kime karşı? Üniformalarından mermilerine kadar parasını ödeyen bu millete silahlarla saldıran bu yapı için. Çok ağır şeyler yaşıyoruz ama bu süreç tüm milletimize o kadar büyük kazanımlar o kadar büyük kazanımlar ortaya koyuyor ki... 10 yıldır hep farklı bir varyasyonla muhatap olduk. Danıştay saldırısıydı, Ergenekon’uydu, Gezi süreciydi, 17/25’iydi...

Bugün başka bir fazı Türkiye olarak tecrübe ediyoruz. O kadar paha biçilemez, ne kadar travmatik olursa olsun, o kadar paha biçilmez bir tecrübe ki millet için. Hakiki resmi görmek için, tüm Türkiye’ye çok büyük bir tecrübe ve muazzam bir birlik, beraberlik dönemi yaşatıyor. Son 100 yılda olmadığı kadar bu insanlar birlik ve beraberlik içinde birleştiler.

Hiçbir siyasi görüşün, mezhebin, meşrebin, herhangi bir ideolojik görüşün hiçbir anlama ifade etmediği süreçte tüm Türkiye sokaklara döndü. Bugün itibariyle artık çok büyük bir tecrübeden geçiyoruz. Yeniden millet olma, birlik ve beraberlik içinde olma, sureti haktan görünen tüm bu kanser hücrelerini içimizden tasfiye etme sürecini yaşıyoruz.

Menderes çok iyi adamdı, ee, asıldı 20 sene sonra, Turgut Özal çok iyi adamdı 10 sene sonra, bugün artık çok hızlı reaksiyon gösteren bir ülke var. Bu Türkiye’nin en güçlü, en büyük silahı. 79 milyon insanın kenetlendiği en büyük gücü. Dünyadaki büyük küresel tezahürlerini farklı ülkeler yaşarken, tüm bu olayların arkasında küresel büyük kırılma var. Brezilya’da durum ortada, Brexit ortada, Rusya sıkıntılar içinde... Türkiye’yi istikrarsızlaştırma hareketinin içindeyiz. Türkiye’nin en büyük kazanımı budur. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tüm Türkiye bu süreci kenetlenerek, bir olarak, millet olarak yaşayarak geçiriyoruz.

Dün akşam İstanbul ve Ankara’da iddialar üzerine insanlar çeşitli askeri birliklerin önüne geldiler. Birlik beraberlik şuuru noktasında kesinlikle net olarak meydanlarda kalmak lazım. Tehdit unsuru dışında, şenlik ve demokrasi noktasında birleştirici bir unsur. O anlamda, tehdit konusunda,  sosyal medyada, tedbirli olmak lazım. İlla benzer bir kalkışma, burada birçok şey söylenebilir. Bugünden sonra Türkiye’de olağandışı gerçekleşecek  herhangi bir gelişme, siyaseti dizayn edecek herhangi bir gelişme milli değildir. Yüzde yüz milli bir netice vardır.

İbreti alem bir ceza isteniyor. İdam cezası dönerse sadece darbeciler için mi dönecek?

OHAL hususu, dün Meclis’ten geçti. Çok net altını çizmemiz gerek, genel kanaat,  OHAL’in sıkıyönetimle karıştırılması yönünde bir algı oluşturuluyor. Net resim, sıkı yönetimle yakından uzaktan olmayan, tamamen devlet için uygulanacak olan, demokrasinin tesisi, halkın güvenliği, huzuru, refahının çok daha hızlı hayata geçmesi için atılacak adımlardan müteşekkildir. Halkın gündelik hayatına etki edecek noktada değil... Hızlı karar almak, hukuki altyapısını ortaya koyarak bahsedildiği gibi, son bir kişi kalmayana kadar mücadeleyi tesis etmek için atılmış bir adımdır.

İdam konusunda çok yoğun bir talep var. Siyaset halkın taleplerini yerine getirmek üzerine oluşturulmuş bir müessese. OHAL’la alakalı olsun, paralel mücadelesiyle ilgili olsun. Tüm bu çerçevede, Başbakanlığımız, Bakanlar Kurulu’yla yapılacak çalışmalar halkımızla paylaşılacak. Bir an önce çok daha iyi, huzurlu, güzel bir noktaya ulaşması için çalışmalar devam edecek.

Bu kişinin söyledikleri, yaptıkları, bu terör örgütünü yönetmek noktasında, ruh sağlığı yerinde olmayan, ipleri kimin elinde belli olmayan, bu milletin bağrından çıkıp da bu millete hakaret edebilecek bir kişiden bahsediyoruz. 79 milyon insanın zerre şüphesi olmasın ki, bu Haşhaşi yapının bugünle ne kadar benzeştiği, aklını kiraya veren, ülkesini, vatanını, ailesini, eşini, çocuğunu satabilen insanlar çıkarabilen, bu yapı budur. Biz vatanı ve milletiyle yüzlerce yıllık tarihine bağlı olan bir millet olarak, bu yapıyı ifade edecek bir kelime bulamıyorum.

Önümüzdeki hafta iki bakan, büyük bir ihtimalle ABD’ye ziyaretimizi gerçekleştireceğiz. Sürece o şekilde bakmak lazım. Bu noktada en doğru, en kararlı şekilde tüm Türkiye olarak sokaktaki her bir vatandaşımız, eli kulağında, gözü ekranda duruşumuzu ortaya koyacağız.

Vehaber Menu