Valentin Vasilescu Rusya’nın isteseydi Suriye’ye 72 saat içinde üç zırhlı tümen göndererek cihatçı asilerin yarattığı sorunları kalıcı olarak çözebileceğini öne sürüyor. ABD’nin de Beşar Esad’ı indirmek için aynısını yapabileceğini yazan Vasilescu dolayısıyla bu iki güç Suriye’deki boy gösterir, asıl savaş ise çoğunlukla bu güçlerin vekilleri arasında gerçekleşirken ABD ve Rusya’nın birbirini kandırmaya çalıştığını iddia ediyor.
FIRAT KALKANI DENGELERİ BOZDU
Bu dengenin Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye yaptığı askeri operasyon ile bozulduğunu söyleyen Vasilescu, bu operasyonun ABD ile Rusya arasında konan kuralları yerle bir edebileceğini belirtiyor. Vasilescu, “Fakat, her şey netleşmişti ve ortada Suriye’deki düşmanlığı hızla bitirmek için beklenmedik bir şans ortaya çıkmıştı” diyor.
Türkiye’nin Cerablus’a girdiği 24 Ağustos’tan sonra sonuncusu Bağdat’ta olmak üzere Rusya, Suriye ve Türkiye yetkilileri arasında Türkiye’nin eylemlerini kısıtlamak ve kontrol etmek konusunda birçok görüşmenin gerçekleştiğini öne süren Vasilescu, Türkiye’nin darbe girişiminden sonra 2015’de Rus uçağını düşüren agresif tavrını sürdürmediğini belirtiyor. Vasilescu “Bu nedenle Türk kaynakları ‘Fırat Kalkanı’ operasyonunu Suriye’nin çıkarları ile sınırlamak konusunda daha fazla noktada fikir birliği sağlandığını söylüyor. Rus ordusunun kurmay subayları Türkiye’nin Fırat Kalkanı operasyonunu planlarken hakem olarak kabul edildi” diyor.
YPG VE IŞİD’E KARŞI İŞBİRLİĞİ
Türkiye ile üzerinde mutabık kalınan ilk noktanın Türk ordusunun Suriye’ye göndereceği güçlerin miktarı konusunda bir sınır olduğunu belirten Vasilescu bu güçlerin 8000 askeri (iki mekanize piyade tugayı, bir topçu alayı, bir tabur özel kuvvet, bir F-16 filosu ve helikopterler, amfibi hücum ve nakil araçlarından oluşan karma bir birlik) geçmemesi gerektiğini bildiriyor.
Üzerinde anlaşılan ikinci nokta da Türk ordusunun IŞİD’i yok etmek için gidebileceği alanlar olarak belirtiliyor. Bu bölgenin Türkiye- Suriye sınırının 30 km derinliğinde Karaköprü ile Cerablus arasında yer alan 90 km uzunluğunda bir şerit olduğu, Türkiye’nin aynı zamanda ÖSO militanlarının bu şeritte Türk ordusundan emir almadan bağımsız bir şekilde hareket etmesine izin vermemeye kararlı olduğu belirtiliyor.
Suriye ordusunun 21 Ağustos 2016 tarihinde Halep’in Şeyh Maksut bölgesinde cihatçı asiler tarafından kuşatılan YPG güçlerine yardım etmesine rağmen YPG’nin Haseke’de Suriye ordusuna saldırdığını ve şehri aldığını belirten Vasilescu, bu nedenle ikinci noktaya dahil olarak Türk ordusunun Menbiç şehrini ABD’nin özel kuvvetleri yardımıyla IŞİD’den alan YPG’yi Fırat’ın doğusundan (savaşarak dahi olsa) boşaltabilme iznini almış olduğunu da belirtiyor. Rusya’nın S-400 füzeleri PKK'ya karşı hareket ettiği sürece bu 90x30 km şeritte uçan Türk uçaklarını düşürmeyecek.
Yazıda üzerinde mutabık kalınan üçüncü nokta ise Halep ve Lazkiye çevresindeki savaş alanlarından Türk istihbarat servisleri tarafından kontrol edilen muhalif grupların çoğunun çekilmesi olarak belirtiliyor. Vasilescu’ya göre bu manevra Suriye ordusunun Halep savaşını nihai olarak kazanmasını sağlayacak.
Türkiye’nin İranlı gönüllüler ve Suriye ordusunun IŞİD’i kuşatmak ve tasfiye etmek için saldırıya geçmesi halinde güçlerini ve araçlarını Suriye ordusu ile birleştirmeyi taahhüt ettiğini ileri süren Vasilescu Kürtler IŞİD’e ne yaparsa yapsın Türkiye’nin IŞİD üyelerinin diğer ülkelere dağılmasını engellemek için Suriye-Türkiye sınırında bir güvenlik kordonu oluşturacağını söylüyor.
