Abdullah Öcalan: Sıkışınca benim yanıma geliyorlar!

Abdullah Öcalan'la görüşme yapan kardeşi Mehmet Öcalan, görüşmenin içeriğine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Abdullah Öcalan: Sıkışınca benim yanıma geliyorlar!
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    

İmralı'ya giderek Abdullah Öcalan'la görüşen kardeşi Mehmet Öcalan, görüşmenin içeriğini ANF'ye anlattı.

Mehmet Öcalan, Abdullah Öcalan’ın kendisine söylediklerini şöyle aktardı:

'SIKIŞINCA GELİYORLAR'

“Bana ‘Beni dinle’ dedi. Yaklaşık 50 dakika boyunca aralıksız bir şekilde benimle öfkeli bir şekilde konuştu. Kişiler üzerine hiçbir şey demedi. Tüm Kürt Hareketi ve devlete ilişkin konuştu. Bana ‘Bak bunlar doğru şeyler değil. Hem devlet hem de Hareketimiz sıkışınca benim yanıma geliyorlar. Bu kabul edilemez’ dedi. Çok sinirli ve öfkeliydi. Esir alındığından bu yana düzenli olmasa da 15 yıl boyunca adaya giderek kendisiyle görüştüm, geldim. Ama hiçbir zaman  bu kadar sinirli, tepkili ve öfkeli görmedim.”

15 TEMMUZ AÇIKLAMASI

“ ‘Ben defalarca bu sorun çözülmez ise her zaman darbeler yaşanır dedim. Kürt sorunu çözülmez ise ve demokratik bir Türkiye inşa edilmez ve bu sorunların önü kesilmez ise darbelerin önü hep açıktır. Bu tür girişimler her zaman için beklenir. Ben bunu her zaman söyledim. Bir boşluk kalırsa dahi bugün darbeci bu kişi değil de şu kişi olur. Türkiye’de bu şartlarda ortam her zaman darbelere müsait. Ben bunu yetkililere defalarca söyledim. Eğer bu sistem bu şekilde devam ederse darbeler de olmaya devam edecektir. Bunu bugün bu kişi yapmaz şu kişi yapar. Ama sonuçta darbe mekaniği her zaman için devrede olmuş olur’ dedi.”

'MEHMET TUNÇ'U NEDEN KURTARAMADINIZ?'

“Kürt kentlerini yakıp yıktılar, bunun için senin düşüncen nedir diye sordum, ‘özyönetimler bir gerçekliktir’ dedi. Geniş değerlendirmelerde bulundu ve eleştirileri de vardı.  Kürdistan’da, Türkiye’de, Ortadoğu’da ve dünyada yaşanılanları bizden çok dahi iyi takip ediyor. Hem süreci hem gündemi elindeki olanaklar kapsamında bizden çok daha iyi takip ediyor ve değerlendiriyor. Kim ne yapmış ise onları çok iyi biliyor.

Şunu söyledi; ‘Mehmet Tunç’un çağrıda bulunduğu çevrelerinin sarıldığını, ablukaya alındıklarını ve çok az bir zamanlarının kaldığını söylediğinde, neden Mehmet Tunç’u kurtaramadınız dedi.”

'ABD HEM KÜRTLERİ HEM KÜRTLERİ ZAYIFLATMAK İÇİN'

 Rojava’ya ben ve bir iki arkadaşım geçtiğimizde elimizde ne bir silah ne de cebimizde paramız vardı. Yanımızda başka kimse yoktu. Ortadoğu’da adı hatırı sayılır olan Hafız Esad’ın hakimiyetinde alanda biz yokluk içerisinde büyük işler başardık. Kürtleri dünyaya Rojava’da tanıttık. Rojava Devrimi kapsamında IŞİD’e karşı yakın zamana kadar ABD ile PYD birbirleriyle yardımlaştı. Ancak ABD birkaç hafta önce Türk devletini de Rojava’ya davet etti Cerablus üzerinden,  bunun çok iyi analiz edilmesi gerekiyor dedi. ‘Tahmin ediyorum ki ABD hem Kürtleri hem de Türkleri bu noktada daha da zayıflatmak adına böyle bir strateji izledi. ABD istemeseydi Türkler Cerablus’a giremezdi. Amaç burada her iki gücü çarpıştırmak’ dedi.  ‘silahsız ve parasız girdiğimiz Rojava’da şimdiki hareketin altyapısını biz oluşturduk. Bir bir işleyerek. Eğer bugün Rojava’da elde edilmiş kazanımlar var ise bu bizim yıllar önce ortaya koyduğumuz projenin sonucudur. Şimdi Rojava’nın 50 bin civarında silahlı gücü var. Eğer bugün kendisini kurtaramayacak ise daha ne zaman kendisini kurtarabilir ki. Ben ne yapabilirim ki bu noktada.”

BELEDİYELERE KAYYUM

 ‘Belediyeler halk ile bütünleşememiş, halk ile bir olamaz ise bu sisteme karşı duramaz’ dedi.  ‘ Bu kayyum atamalara karşı keşke belediyelerimizdeki seçilmişlerimiz halk ile bütünleşmiş olsalardı. Ama maalesef yapmamışlar. Bir süre bu kayyum girişimine karşı bir direniş olur o da yetersiz kalır. Bu da doğru bir şey değil. 17 yıldır Kürdistan’da birçok şeyde yönetimdesiniz ne yaptınız? Eğer belediyeler halk ile birleşememiş ve halk binler, on binler ile belediyeler önüne akmamış ise o belediye görevini yapmamıştır. Bu kabul edilemez’ dedi.  ‘Bunu nasıl kabul edelim. İrademiz ile kazandığımız mevzilerimiz belediyelerdir. Ellerinden alıyorlar. Onlar da kendilerine sağır dilsizi oynuyor. Projelerini gerçekleştirmemişler. Orası fabrika sistemine dönüştürülmüş ve içindekiler emekli olmaya oynuyor. Belediyelerinizi teslim etmeyin. Binler ile belediyelerinizin önüne gidin ve sahip çıkın. Elinizden gittikten sonra yapabileceğiniz bir şey olamaz. İradenizi elinizden alıyor, siz de halk ile bütünleşemediğiniz için ancak bakarsınız elinizden kayıp gidişini’ diye konuştu, çok sert ve tepkili konuştu bu konu için.”

Vehaber Menu