Milli Gazete yazarı Abdülaziz Kıranşal'ın 'Mevlid Kandiline Özel İbadet Listesi' başlığıyla yayımlanan (11 Aralık 2016) yazısı şöyle:
'Size iki emanet bırakıyorum onlara sarıldığınız müddetçe asla sapmazsınız, Allah’ın kitabı ve Rasûl’ünün sünneti.' (Muvatta) diye buyuran bir Peygamber’in Fransız laiklik hukukuna göre yönetilen, Alman borçlar hukukuna göre ticaret yapan, İsviçre medeni hukukuna göre evlenen, İtalyan ceza hukukuna göre mahkeme gören ümmeti olarak, mevlid kandilinde yapacağımız en büyük ibadet, başımızı iki elimiz arasına alıp biz nasıl bu hale geldik, Efendimiz’in (s.a.s) emanetlerine neden sahip çıkamadık diye düşünüp, sabaha kadar gözyaşı dökmektir.
Bize 'İçki, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları, birer şeytan işi pisliktir. Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz' (Mâide, 5/90.) ayetini emanet bırakan bir Peygamber’in (s.a.s) ümmeti olarak, bakkallarında ve marketlerinde bile içki satılan, kumarı millileştirip Milli Piyango adıyla kendi gençlerine pazarlayan, reklamını yapan, devlet eliyle teşvik eden bir ümmet haline nasıl geldik diye düşünüp, dertlenip, bolca gözyaşı dökmek Mevlid Kandilinde yapılabilecek en büyük ibadetlerdendir.
Bize 'Faiz Allah’a ve Rasûl’üne savaş açmaktır' (Bakara2/279) ayetini emanet bırakan bir Peygamber’in (s.a.s) ümmeti olarak, evini faizle alan, arabasını faizle alan, düğününü faizle yapan, çocuğunu faizle okutan, ticaretini faizle çeviren, bayramda bayram kredisi, Ramazan’da Ramazan kredisi kullanan bir ümmet haline nasıl geldik diye düşünüp, dertlenip gözyaşı dökmek Mevlid Kandilinde yapılabilecek bol sevaplı ibadetlerden olacaktır.
Bize 'Zinaya yaklaşmayın çünkü o son derece kötü bir iştir ve çok kötü bir yoldur' (İsra, 17/32) ayetini emanet bırakan bir Peygamber’in (s.a.s) ümmeti olarak, zinayı resmileştiren, vergiye bağlayan, TV’ler aracılığıyla evlerimizin içine kadar sokan, ismini flört ve seviyeli ilişki olarak değiştiren bir ümmet haline nasıl geldik diye düşünüp, dertlenip gözyaşı dökmek, Mevlid kandilinde yapılabilecek öncelikli ibadetlerdendir.
Bize 'Size ne oluyor da, Allah yolunda ve 'Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver' diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz (mücadele etmiyorsunuz)' (Nisa, 4/75) ayetini emanet bırakan bir Peygamber’in (s.a.s) ümmeti olarak, Arakan, Filistin, Suriye başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında yakılan, bombalanan, boğulan, katledilen, feryat eden mazlumlar ve garipler için yardım kampanyaları ve kınamalardan başka bir şey yapamayan bir ümmet haline nasıl geldik diye düşünüp, dertlenip gözyaşı dökmek, Mevlid kandilinde yapılabilecek en güzel ibadetlerdendir.
Bu gece, doğumunu kutladığımız Rasûlullah (s.a.s), sokaklarımızdaki faizhaneleri, zinahaneleri, kumarhaneleri görse, evlerimizde ahlaksızlık kusan TV kanallarımızı ve çanak antenlerimizi görse, askerlik çağına gelmesine rağmen Cuma’ya bile gitmeyen, evlilik çağına gelmesine rağmen tesettürden haberi olmayan nesillerimizi görse ne yapardık diye düşünüp, halimize ağlamak Mevlid kandilinde yapılabilecek en büyük ibadetlerdendir.
Ve gecenin sonunda tüm bunları tefekkür edip gözyaşı döktükten sonra, sağlam bir tevbe ile yeniden besmele çekmek, doğumunu kutladığımız Peygamber’in (s.a.s) ümmeti olmaya yakışacak Kur’an ve sünnet merkezli bir hayat için takatimizin sonuna kadar çalışacağımıza dair Allah’ımıza söz vermek, Mevlid kandilinde yapabileceğimiz en hayırlı ibadetlerden olacaktır.