İstanbul Beşiktaş’ta, geçen yıl 19 Temmuz’da işadamı Veysel Salihoğlu ile Tufan Gedik’in öldürülmesiyle ilgili soruşturmayı tamamlayan savcılık, cinayetleri işlediği ileri sürülen Sarallar çetesiyle ilgili iddianame hazırladı.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede firari Zafer Saral’ın yöneticisi olduğu suç örgütünün korkutma ile insanların güvenlik, hürriyet, yaşam ve mülkiyet haklarına yönelik suçlar işlediği belirtilti
HİSSELERİ ALMAK İSTEDİ
Habertürk’ten Serdar Kulaksız’ın haberine göre iddianamede, Zafer Saral’ın silahlı ve çıkar amaçlı suç örgütü içinde yer aldığı, Veysel Salihoğlu’na ait yüksek değerde olan akaryakıt depo yeri hissesini piyasa değerinin altında almaya çalıştığı anlatıldı. Şüpheli Yaşar Necmi Dardağan’ın aracı kılındığı ancak Salihoğlu’nun ikna olmaması üzerine Dardağan’ın Zafer Saral ve adamlarına haber verip olay yerine gelmelerini sağladığı belirtildi.
Veysel Salihoğlu ve Tufan Gedik’in öldürülmeleri eylemlerinin olayın oluş şekli dikkate alındığında tasarlayarak gerçekleşmediği ifade edildi.
BEDAT ŞAHİN’İN ÇETESİYLE ÜSTÜNLÜK SAVAŞI
İddianamede, emniyet müdürlüğü tarafından hazırlanan rapora da yer verildi. Rapora göre, ‘Sarallar’ suç örgütünün aile ve akrabalarının Trabzon’un Of ilçesinden Türkiye’nin değişik bölgelerine dağılıp yerleştikleri, suç örgütünün özellikle İstanbul’da Sedat Şahin liderliğindeki suç örgütüyle üstünlük sağlama amaçlı silahlı çatışmalara girdikleri, ‘Sarallar’ suç örgütünün başında Burhanettin Saral’ın bulunduğu, yönetici kadrosunda ise İlyas Saral, Ümit Saral, Yakup Kerem Saral ve şüpheli Zafer Saral’ın yer aldığı anlatıldı.
‘BİRÇOK EYLEM GERÇEKLEŞTİRİLDİ’
İddianamede örgütün çok sayıda eylem gerçekleştirildiği, bu yapının ülke genelinde 35-40 bin kişilik çok geniş bir yapı olduğu ve içindeki kişilerin kendilerini kanıtlamak amacıyla bağımsız ve bireysel eylemler de gerçekleştirdikleri belirtildi. İddianamede ayrıca Zafer Saral ve Cihan Saral’ın da soruşturmaya konu eylemlerinin bu kapsamda gözüktüğü ve ölen Veysel Salihoğlu’nun da Sedat Şahin grubuna yakın bir kişi olarak değerlendirildiği anlatıldı.
İddianamede şüpheliler Zafer Saral ve Cihan Saral’ın soruşturmaya konu olayda yönetici konumunda oldukları, olayda kullandıkları silahlarla Tufan Gedik ve Veysel Salihoğlu’nun öldürülmesi eylemini gerçekleştirdikleri, olaydan sonra kaçtıkları ve yakalanamadıkları anlatıldı. İddianamede diğer şüphelilerin ise Saral kardeşlere suçun öncesinde ve suç işlendiği sırada yanlarında bulunarak yardım ettikleri ifade edildi.
2’ŞER KEZ MÜEBBET HAPİS TALEBİ
İddianamede haklarında yakalama kararı bulunan Zafer ve Cihan Saral hakkında, 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak', 'Kasten insan öldürmek', 6136 sayılı yasaya muhalefet' suçlarından 2’şer kez müebbet ve 4 yıldan 12 yıla kadar hapis istendi. Firari şüpheli Mustafa Cabi Genç hakkında ise, 'Kasten insan öldürmek', 'Kasten insan öldürmeye yardım', 'Örgüt üyeliği' suçlarından müebbet ve 11.5 yıldan 19.5 yıla kadar hapis istendi. İddianamede diğer şüpheli 11 kişi hakkında ise, 'Kasten insan öldürmeye yardım', 'Örgüt üyeliği', '6136 sayılı yasaya muhalefet', 'Suç delillerini yok etmek veya gizlemek' gibi suçlardan 6 aydan 37 yıla kadar değişen hapis cezaları istendi.
İKİ GRUP ARASINDAKİ ÇEKİŞME
Sedat Şahin Grubu ile Sarallar arasındaki düşmanlık, 4 Ekim 2004’de Göztepe’de bir galerideki silahlı çatışmada yaralanan Şahin’in akrabası Zekeriya Kocaman’ın felç olmasıyla başladı. Ardından 31 Ocak 2005’de Saral Ailesi’nin önemli isimlerinden Hüseyin Saral, İtalya’da sokak ortasında öldürüldü. İki grup arasında birçok silahlı çatışma yaşandı ve 4 yıl önce Nişantaşı’nda Sedat Şahin’in kardeşi Vedat Şahin ile koruması Ferdi Topal öldürüldü. Şahin grubunun intikam amaçlı saldırı ihtimali üzerine operasyon düzenlenmişti.
44 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından geçen yıl aralık ayında Sarallar ve Sedat Şahin gruplarına yönelik operasyon yapılmıştı. Gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen 44 şüpheliden 27’si tutuklanmış, 16 şüpheli hakkında ise yurtdışına çıkış yasağı konulmuştu. Savcılık, tarafından suikast zulalı otomobil olarak bilinen modifiye araca ve Kalaşnikof tüfek, suikast silahı ve çok sayıda mermiye de el konulmuştu. Bu olayla ilgili soruşturma ise halen devam ediyor.