Ercan Zincir: Filmde benim küfür etmem itici bir şey iken başka 'ünlü' birinin küfretmesi gerçekçi bir oyunculuk olabiliyor...

'1 Kezban 1 Mahmut' isimli interaktif dizi ve '1 Kezban 1 Mahmut Adana yollarında' isimli sinema filmi ile adını duyuran oyuncu Ercan Zincir ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Ercan Zincir: Filmde benim küfür etmem itici bir şey iken başka 'ünlü' birinin küfretmesi gerçekçi bir oyunculuk olabiliyor...
2017-03-10 00:33:23   Güncelleme: 2017-06-07 21:37:03    

1 Kezban 1 Mahmut ekibi nasıl oluştu, siz ekibe nasıl dahil oldunuz?
- 1K1M'yi yaratan isim ve aynı zamanda senarist & yönetmeni Cenk Çelik benim en yakın arkadaşım. Mahmut karakterini yıllar içinde (adını Mahmut koymamıştık henüz ama) beraber oluşturduk ve geliştirdik.
Sen yapabilirsin bence, dedi.
Denedik, oldu galiba.
Serkan ve Kürşat karakterleri de arkadaş/tanıdık ilişkileri sonucu oldu. Diğerleri ise Cast çalışması sonucunda.


Dizinin ardından nasıl tepkiler alıyorsunuz, insanların size yaklaşımı nasıl?
-(tavsiye üzerine veya tesadüf denk gelip) izleyenlerin çoğunluğu diziyi seviyor. Bunların birçoğu da çok seviyor.
Karakterlerin doğal olduğunu düşündükleri/hissettikleri için oldu bu. Diyaloglar için de aynı şeyi söyleyebiliriz bence.
İnsanlar bizi samimi buldular, bunu bize gelen yorum & mesajlarda görüyoruz. Galiba başka türlü de bu kadar büyüyemezdik.
 
1 Kezban 1 Mahmut ekibinde yer alan oyuncular hepsi birbirinden renkli ve yetenekli insanlar, Tv'de ya da sinemada bu işler 'ün' ile yürütülmeye çalışıyor.Sizce bu durum 'sanat' dediğimiz, daha doğrusu demeye zorla(n)dığımız bu şey ile ilgili bir çelişki yaratmıyor mu? Türkiye'de sinemanın, sanatın durumu nasıl?
- Tv/sinemada bir satış&pazarlama kaygısı var ve bu durum anlaşılabilir bence (sinemayla ilgili olarak 'gişe filmleri' için dersek daha doğru olur). Elbette bir çelişki var ortada ama bunun tek sorumlusu yapımcılar değil, biraz da o ürünleri tüketen biz sorumluyuz.
Sanat, sistem içinde ezilmeye mahkum olmasını isteyeceğiniz son şeydir. Sanatla ilgili farkındalık yaratmak için üreteceğiniz sanat eserleri için de farkındalık yaratmanız gerekebilen bir sistemden bahsediyoruz. Bu da yine en verimli bir şekilde sanatla mümkün. Sanatsal kaygılarla film çeken ve bunu ülkemizdeki birçok zorluğa rağmen ısrarla yapan yönetmenlerimiz var. Hepsi çok değerli insanlar ve iyi ki varlar. Bu tercihi yapmak ve bu uğurda emek harcamak bu ülkede herkesin göze alabileceği bir şey değil.

 
İnternetin TV ve gazetenin önüne geçtiği, bilgi akışının daha düşük maliyetle ve hızlı yaşandığı şu süreçte 1 Kezban 1 Mahmut'u eğlence amaçlı proje olarak mı görüyordunuz yoksa yaratacağı etkinin farkındamıydınız?
- En başında evet, bir kaç bölüm çeker eğleniriz, sonra hatıra olarak kalır sanıyorduk. Eğlence kısmı hiç bitmedi ama, hep eğlendik -çoğumuz en azından-
Aklımıza geliyordu tabi büyük etki yaratma olasılığı, Cenk'le bir kaç tahminimiz tuttu ama bu seviyelerde değildi beklenti ya da tahminlerimiz.
 
Sinema filmi ile ilgili yazan eleştirmenler oldu mu ya da bir değerlendirmeye denk geldiniz mi? Sinema yazarları, pr işi de yapıyor, yönetmenlik de, senaristlik de, hatta yapımcılık yapan bile var, objektif olmak adına bu normal mi?
- Değil. Kendi davanızda bilirkişi olamazsınız. Olmamalısınız. Ama olunuyor tabii. Ayrıca bizim filmle ilgili objektif olmamaları için tek sebep aynı anda PR veya yapımcılık yapıyor olmaları da değil. Bunları yapmayan, sadece eleştirmenlik yapan birisi de objektif olamayabiliyor. Önyargılar ve kolaycılıktan kaynaklanıyor en çok. Mesela onlara göre bir filmde benim küfretmem itici ve terbiyesizce bir şey iken başka 'ünlü' birinin küfretmesi gerçekçi bir oyunculuk olabiliyor...
1K1M'yi yazanlar oldu, beğenmediler. Tabii ki beğenmeyebilirler bu dert değil. İşimizi ciddiye almadığımızı söylemesinler yeter

Mahmut karakteri ile benzeyen yanlarınız var mı, Size göre Mahmut nasıl birisi?
-Mahmut çok basit bir adam. Sıradan istekleri var. Masum görünüyor dışardan ve içi de öyle.
Herkesle ortak yönleriniz olabiliyor.

Dizide dikkat çeken mesajlar, göndermeler ve tespitler var. Darbeli, OHAL'li bir ülkede oyuncu olmak nasıl bir şey?
-Türkiye'de sıradan bir vatandaş olmak ne kadar zor ya da ne kadar avantajlıysa oyuncu olmak da o kadar zor ya da avantajlı. Bu da bir röportajda verdiğim ilk politik cevabım olarak kayıtlara geçsin

Canlıları sevmeyi annenizden öğrendiğini söylüyorsunuz.Ailenizle ilişkiniz nasıl, tek çocuk musunuz?
- Ailemle ilişkim iyidir, seviyorum onları.
Antakya & Adana yöresindeniz biz. Genel kanı olan 'sıcak kanlı' insanlar ailem için de geçerli diyebiliriz.
Bir ablam bir de liseyi bitirmek üzere olan bir erkek kardeşim var.

 
Canlıları sevmek demişken hayvanlarla aranız nasıl? Herkesin 'hayvan seven' herkesin hayvan hakları savunucusu olduğu gezegenimizde mezbahalar, sirkler, hayvanat hapishaneleri, kürk çiftlikleri büyük bir çelişki değil mi size göre?
- Hayvanları çok seviyorum. 3 kedim oldu bugüne kadar. İkisi hala hayatta. Evet, trend oldu hayvan haklarını savunmak. Et tüketiyorum bu arada.
Hayvanların eğlence aracı olarak kullanılması ve hapsedilmeleri şüphesiz korkunç bir durum ve o kadar sıradanlaşmış ki bu. Ebeveynlere ve kurumlara büyük iş düşüyor bu konuda.  
Canlıları sevmek, insanın kendisiyle ne kadar barışık olduğuyla ilgili biraz da, kendimizden başlarsak gerisi gelir bence.


 
Yönetmen ve senaristlerin adı neden oyunculardan daha az anılıyor, hangi yönetmeninin filminde oynamak istersiniz?
-Bilgisizlikten kaynaklanıyor biraz. Ayrıca biz çok göz önündeyiz. Senarist ve yönetmenler öyle olmuyor doğal olarak. Gözden uzak olunca gönülden de oluyorlar belki... Bir film yönetmenindir ve bunu bilen çok az insan var. Bir Fatih Akın filminde oynamak isterdim.


Sizi başka projelerde görecek miyiz, ufukta var mı bir şeyler?
- Var. Yeni ve çok heyecan duyduğumuz bir projemiz var. Umarım işler yolunda gider ve istediğimiz gibi hayata geçirebiliriz.
 
1 Kezban 1 Mahmut devam edecek mi, edecekse nasıl; sinema, dizi?
- Devam etsin istiyor takipçilerimiz ve bu hoşumuza gidiyor tabii. Fakat henüz bilmiyoruz bunu. Devam etmesini zorlaştıran sebepler olduğu gibi cazip kılan şeyler de var. Sanıyorum bunlar tartıldığında ağır basan tarafa göre hareket edeceğiz. Kesin br şey söylemek için biraz erken. Her gelişmeyi sosyal medya aracılığıyla paylaşıyoruz. Sevenlerimiz takipte kalsınlar...