Erdoğan'ın açıklamaları şöyle;
MEMUR-SEN genç kadrosuyla gururumuzsunuz, ümidimizsiniz. Taşla molotofla maskeyle demir bilyelerle yakmakla yıkmakla değil ilimle irfanla, mücadele verilebileceğini gösteren örnek bir gençlik olarak görüyorum. Dava taşını gediğine koyacağına yürekten inanıyorum.
'BU ÜLKENİN GENÇLİĞİ SOKAKLARI ATEŞE VERENLER DEĞİL'
Bu ülkenin gençliği Gezi'de gördüğünüz vandallar değildir. Etek giyerek sokakları ateşe veren provokatörler değildir. Masum kızlarımızı alçakça katleden o ırz düşmanları asla değildir. Bu ülkenin gençliği işte buradadır.
Yarın Çanakkale'deyiz. Tıp öğrencileri, liseli gençler Çanakkale'deydi. Bizler oradan alıyoruz asıl gücümüzü. 24 Nisan'da 100'üncü yıl kutlamalarına dünya devlet başkanlarını davet ettik. Geri dönüşlere baktığımızda 30'a yakın devlet hükümet başkanı nisanda bizlerle birlikte Çanakkale'de olacak.
Her zaferin bir bedeli vardır. Biz Çanakkale'deki muhteşem zaferle bu milletin 200 yıllık makus talihini tersine çevirdik. Çanakkale zaferinin sonuçlarını ve bedelini çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor.
Bu savaşların bir yöne üzerinde durmak istiyorum. Bölgemizde öyle hadiseler yaşanıyor ki Çanakkale'den ders çıkarılmasını ummadan edemiyorum. 1956 yılında Avustralya'da müsabakaya giden Vehbi Emre anlatıyor. Avustralya'ya vardıklarında orada bir aile ısrarla evlerine yemeğe davet ediyor.
Irak ve Suriye'de 2 milyon kişiye ev sahipliği yapıyoruz. Ey batı kendine gel kendine, biz dinimizin inançlarımızın gereği olarak bunu yapıyoruz. Savaşın da savaşmanın da bir şerefi vardır. Bugün Suriye, Filistin, Libya'da olanları görüyorsunuz. Bu asil duruşu göremiyoruz. Kadın, çocuk, yaşlı demeden bomba yağdırılıyor. Özgürlüklerin zirve yaptığı günümüz dünyasında bugün masum sivillerin katledilmesine göz yumuluyor. Dünya, İsrail'e Mavi Marmara'ya sessiz kaldı. Her tarafı kan gölüne çevirmek isteyenler Yasin ile iligli tavırlarını nasıl izah edecekler? Adil olmadıktan sonra hiçbir toplumun iflah edilmesi mümkün değildir. Suriye'deki çatışmalardan kaçan mültecilere Avrupa ve Ab kapıları tam anlamıyla bir duvar. Esed kendi halkından 350 bin kişiyi katlederkenm onlar hala BM Güvenlik Konseyi'ndeki dengeleri gözetme çabası içindeler. Artık BM'ye güncelleme gerekiyor. Her dinin temsil edildiği bir BM Konseyi olmalı. Dünya'nın kasderi BM'de 5 ülkenin elinde, böyle adalet olabilir mi?
