'Forward etmek, aksiyon almak gibi ne Türkçeye ne İngilizceye uyan tuhaf bir dil ortaya çıktı'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Forward etmek, set etmek, aksiyon almak gibi ne Türkçeye ne İngilizceye uyan tuhaf bir dil ortaya çıktı. Ben de anlamıyorum. Aynı şekilde kısaltma bahanesiyle ortaya çıkan, ne olduğu anlaşılmayan harf yığınları sosyal medyayı istila etti' ifadesini kullandı.
'Forward etmek, aksiyon almak gibi ne Türkçeye ne İngilizceye uyan tuhaf bir dil ortaya çıktı'
2021-01-20 20:10:56   Güncelleme: 2021-01-20 20:10:56    

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Kültür ve Turizm Bakanlığı 2019-2020 Özel Ödülleri Töreni'ne katıldı.

Bir dönem kısır ve bağnaz bakış açısı nedeniyle binlerce yıllık medeniyete sırt dönüldüğünü söyleyen Erdoğan, 'Bununla da kalmadı ihmal yerini zamanla kasta, ilgisizlik yerini bilgisizliğe bıraktı. Bu yıkım ekibinin karşısında kendini tarihe, sanata, kültüre sahip çıkmaya vakfetmiş insanların olduğunu da biliyoruz' ifadesini kullandı.

Erdoğan, cumhurbaşkanı olarak Türk kültür ve sanatına sahip çıkan herkese teşekkür ettiğini belirterek 'Hocalarımızın açtığı bu yolda gençlerimizin, Türk kültür ve sanatını dünyada hak ettiği yere getirene kadar yürüyeceğini biliyorum' görüşünü dile getirdi.

Kültürle ilgili tartışmalarda, o kültürün taşıyıcısı olan dilin ihmal edildiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

'Ülkemizdeki kültür meselesi ekseriyetle, bizzat işin uzmanları tarafından dil meselesinin dışında değerlendiriliyor. Kültürün en önemli unsuru dildir. Kültür dil kalıbında şekillenip gelecek kuşaklara aktarılır. Dil olmadan kültür ve medeniyet olmaz.

Konfüçyüs'ten örnek verdi

Konfüçyüs'e atfedilen şu sözün son derece olduğunu düşünüyorum: Bir gün Konfüçyüs'e sorarlar, 'Bir memleketi idare etmeye çağrılsaydınız ilk iş ne yapardınız?' Büyük filozof şöyle cevap verir: 'İşe ilk dille başlar, dili düzeltirdim. Dil düzgün olmazsa, kelimeler düşünceyi iyi anlatamaz. Düşünceler iyi anlatılmazsa vazifeler iyi yapılamaz. Gereken yapılmaz ise ahlak ve kültür bozulur. Ahlak ve kültür bozulursa, adalet şaşırır. Adalet yanlış yöne saparsa halk şaşkınlık içine düşer ve ne yapacağını bilemez.'
Bu nedenle hiçbir şey dil kadar önemli değildir. Dilini zenginleştiremeyen milletler, kökleri kuruyan ağaçlar gibi esen rüzgarlar karşısında devrilmeye mahkumdur.'

'Ne olduğu anlaşılmayan harf yığınları sosyal medyayı istila etti'

Bu acı gerçeğe rağmen hala dil meselesine yeterince değinilmediğini belirten Erdoğan, şu örnekleri verdi:

'İşte caddelerde böyle dolaştığınız zaman dükkanlara, marketlere baktığınız zaman diyorsunuz; 'E bizim dil nerede?' Tabelalarda bambaşka şeyler var. Bunu kaybettiğimiz anda biz kendimizi kaybetmiş oluruz. 
Gençler bir asır önce vefat eden dedelerinin mezar taşını okuyup anlayamaz durumda. Üniversite mezunu insanlarımız bile 70-80 yıl önce yazılan eserleri okurken güçlük çekiyor. Bu vahim tablo sosyal medya dili ve plaza diliyle daha da kötüleşiyor. Forward etmek, set etmek, aksiyon almak gibi ne Türkçeye ne İngilizceye uyan tuhaf bir dil ortaya çıktı. Ben de anlamıyorum. Aynı şekilde kısaltma bahanesiyle ortaya çıkan, ne olduğu anlaşılmayan harf yığınları sosyal medyayı istila etti.
Asıl Türkçemizde olmayan zaman ve cümle yapılarıyla dilimizin özü tahrip ediliyor. Bu tuhaf dilin toplumun belli kesimleri arasında saygınlık göstergesine dönüşmesi başka vahim bir durum. Bugün dilimiz perişan, mefhumlar kaypak, kelimeler ise köksüzdür.'

Vehaber Menu