Şebeke suyunda şişe sudan daha fazla denetim var!

Yeşilist yazarı Nil Kayarlar Sarrafoğlu, şişelenmiş sudan uzak durmak için 10 neden sıraladı.
Şebeke suyunda şişe sudan daha fazla denetim var!
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    

İşte o yazı:

Şişelenmiş suyun ekolojik bir felaketten başka bir şey olmadığını belirtmek gerek her şeyden önce. Hazır bulunan herhangi bir kaynağı alıp da (bu durumda, laboratuarlarda yapılmıyorsa şanslısınız) sürdürülebilir olmayan bir paketin içine koyarak fiyatını iki bin kat artırıyor ve tüm bunlarla beraber bağlı olduğunuz havzanızı desteklemek yerine şirketleri desteklemiş oluyorsunuz. 

Ancak ne yazık ki susuzluğumuzu ilk hissettiğinizde elimizin uzandığı şey yine de damacanadan olsun, pet şişeden olsun ille de şişelenmiş su oluyor. Şişelenmiş suyu evinize sokmamanız için eğer nedenlere ihtiyacınız varsa aşağıdakilerden birkaçının size bu konuda destek vereceğini umuyorum. 

1. Plastikten içmek sağlıklı değildir. 
Bir çok plastik tipi içlerinde bulunan sıvılara kimyasal içeriklerini sızdırır. Dolayısı ile plastik şişeden su içerek vücudumuzun gün içerisinde karşılaştığı kimyasal miktarını da artırmış oluyoruz. 28 farklı ülkeden toplanan 132 farklı marka polietilen terefitalat - PET şişede yapılan testlerde antimon gibi kimyasal konsantrelerine rastlanmış. Antimon beyaz metalik bir element olup az miktarı dahi mide bulantısı, baş dönmesi ve depresyona sebep oluyor. Aşırı dozlarda ise  ölümcül olabiliyor. Antimon yapısal olarak kurşuna benzerliği ile toksik eser elementler arasında yer alır. Sağlığa kesinlikle zarar veren bu kimyasallardan uzak durmak için suyunuzu paslanmaz çelik ve cam su şişelerini doldurarak kullanmanızı tavsiye ediyoruz.

 

2. Şişelenmiş su şebeke suyundan daha temiz değil.
Şişelenmiş suya uzandığınızda şunu aklınızdan çıkarmayın ki şebeke suyu üzerinde şişeleme sudan daha fazla denetim var. Şebeke suyundaki klora gelince; alınması faydalı bir şey değil elbette. Klor alınmasının kanserle ilişkili olduğunu söyleyen pek çok çalışma var. O zaman yapılacak şey Yavuz Dizdar’ın da belirttiği gibi şudur; klor uçucudur, yani suyu üstü açık bir kabın içinde ya da toprak bir testide, küpte dinlendirirseniz, o klor uçar. Böylelikle şebeke suyunu da rahatça içebilirsiniz. Bir de şunu eklemekte fayda var: Günümüzde henüz Türkiye’de olmayan ancak yurtdışında satışları yapılan organik sıfatı altındaki suların da gerçekliği yoktur.

 

3. Şebeke suyu konusunda fon yetersizliği söz konusu
Kapitalist dünyanın getirdikleri arasında suçlayabileceğimiz büyük “gazlı içecek” şirketler suyumuzun kirli olduğunı söylüyor, yaptıkları kulis çalışmaları ile halkın sağlığını tehdit ettiği konusunda uyarılar yapıyorlar. Eğer suyunuzun kailtesi hakkında ciddi endişeleriniz varsa, şebeke suyunda bulunma ihtimali olan atrazin (bitki öldürücü kimyasal), klor ve benzerlerini suyunuzdan saf dışı etmeyi ve plastiksiz hayatı tercih eden biri olarak su filtreleme sistemi kullanmak isteyebilirsiniz.

 

 

4. Tüm kaynakların harcanması 
Plastik petrolden yapılmasının yanında aynı zamanda şişeleme, soğutma ve taşıma gibi tüm işlemler sırasında da petrol kullanılmakta. Plastik şişe yapımında kullanılan yıllık petrol miktarı (17 milyon varil) bir yıl içinde bir milyon otomobilin yakıt ihtiyacını karşılayacak büyüklüktedir. Bakın birkaç enteresan nokta: 

Bir plastik su şişesinin çeyreğinin petrol ile dolu olduğunu düşünün. İşte bu miktar, bir su şişesinin üretilmesinde harcanan petrol miktarıdır. 

Yine aynı plastik su şişesinden su dolu üç tanesi ise, sadece bir plastik şişenin üretim ve dağıtımında harcanan su miktarıdır. 

Tek bir plastik şişe 120 gr sera gazı üretir. 

5. Yeterli geri dönüşüm yapılmaması
Türkiye’de yılda 180 bin ton pet şişe tüketildiğini ve bunun yaklaşık 90 bin tonunun geri dönüşümde kullanıldığını biliyor muydunuz? Almanya’da bu oran %97.  Dünyada ortalama dört milyar pet şişe çöplere karışmakta ve bu sayı oldukça yüksek görünmekte.

 

6. Şirket sponsorluğu
Gazlı içecek şirketleri pazarlarının sınırlı olduğunu fark ettiklerinde, sürüye katılarak satışlarını yükseltmeye karar verdiler. Aslında bedelsiz olan suyu bize nasıl oldu da satmayı başarabildiler? Story Of Bottled Water filminde, eğer o şirketlerin ürünlerini almazsak insanlık olarak ezik olduğumuzu bize söyleyen “mamul edilmiş talep”ten bahsediyor. O şirketlere kazandırmaktansa kendi devletinize kazandırmak daha doğru olmaz mı sizce de?

 

7. Bedel

Şişe suyun bedelinin şebeke suyundan 2.000 kat fazla olduğunu biliyor muyudunuz? Başka bir şey söylemeye gerek var mı?

 

 8. Tat

Dünyanın farklı yerlerinde şişeleme suyun tadı şebeke suyu karşısında çoğu kez kaybeditmiş. Şişeleme suyun tadını kaybetmesindeki etkenlerden biri de uzun süre plastiğin içinde durması!

9. Kolaylık
Şişeleme su kullananlar üzerinde ülkemizde yapılmış bir araştırmada kullanım kolaylığı en başta gelen sebeplerden biri olarak görülüyor. Oysaki hepimiz büyük ihtimalle musluğundan su akan evlerde yaşıyor veya ofislerde çalışıyoruz, peki şişeleme suyu kullanmanın nesi kolay o zaman? Eğer yanınızda her zaman bir su matarası taşırsanız, her zaman her yerde içme suyuna ulaşımınız kolay olacaktır.

 

 

10. Yalanlara kanmak
Geçmişte şişeleme su şirketlerinin etiketlerinde dağlar veya akarsular bulunmasına rağmen sularının direkt olarak şebeke suyundan doldurulduğu haberleri gündemde bulunmuştu. Belki bundan da kötüsü aslında suyun çoğu zaman işlemden geçmesi. 

Vehaber Menu