BP petrolü sondaj felaketinin meydana geldiği Meksika Körfezi’ne gidiyor olsaydınız ve elinizden gelse her yanı katrana bulaşmış pelikanları kurtarmaya çalışsaydınız gene de tavuk yer miydiniz? Ne de olsa kuş kuştur. Eğer tavuk yemiyorsanız, yumurtalarını yer misiniz peki?
Eğer diğer hayvanları kullanmanın bir biçiminin yanlış olduğunu düşünüyorsanız, diğer kullanma biçimlerinin yanlış olmadığını düşünür müsünüz?
Bir gorili bir hayvanat bahçesine tıkmakla, bir balinayı avlamak ve süt endüstrisinin buzağıların öldürülmesinden kâr etmesine izin vermek ya da yumurtlamalarına izin verilen tavukların bir günlük erkek civcivlerinin daha hayattalarken öğütme makinalarına atılmalarına izin vermek arasında bir fark var mı gerçekten?
O canlıların kendileri açısından ölümleriyle matadorun kılıcının ucunda ya da bir tıbbi laboratuarda karşılaşmak fark eder mi sizce?
Eğer yavru köpekleri neden boğmamamız gerektiğini haklı gösterebiliyorsanız, aynı anda her yıl on milyarlarca hayvanın hayatını almamızı, onları istismar etmemizi, kullanmamızı da haklı göstererek açıklayabiliyorsanız, bunu nasıl yaptığınızı lütfen bana söyleyin. Gerçekten bilmek istiyorum.
Eğer benimle ya da sorularımla canınızı sıkmak istemiyorsanız, dondurmanızı yerken ya da at yarışlarını izlerken rahatsız edilmek istemiyorsanız, bunun nedeni cevapları bilmemeniz ya da herhalde şu andaki yaşama şeklinizden son derece memnun olmanız olsa gerek. Yoksa hiç ama hiç umursamamanız olabilir mi sebebi?
Gary Francione ahlâki şizofreni diye bir şeyden söz ediyor ve bu terimle şunu kastediyor: insanlar hayvanların statüsüne dair iki farklı görüşe sahip- bazılarını evlerimize alıp seviyor ve diğerlerini eğlenmek için hayat boyu kafeslere tıkıyor, yemek adına ve spor adına öldürüyoruz. Eminim ki bu tür bilişsel uyumsuzluklar bir çok durumda söz konusu. Ama bir çok insanın aslında ahlâki umursamazlık sebebiyle de acı çektiğini biliyorum, bu insanlar önsezisel olarak birisinin nasıl öldürüldüğünün değil, öldürülmüş olmalarının önemli olduğunu biliyorlar. Ancak öldürme eyleminin sürmesine hem bizim adımıza hem de bize faydası olsun diye izin veriliyor.
Bu delilik filan değil, apati ve nihilizm.
Eğer bilinç sahibi canlılara kan ve dokudan yapılmış makinelerden başka bir şey değillermiş gibi davranmak ahlâksızlıksa- onlara nasıl istersek, işimize nasıl gelirse ve her ne zaman istersek o zaman istediğimiz gibi davranıyorsak- böyle yapmaya hemen şu an son vermeliyiz. Eğer bunu söylemek vejetaryenler için yargılayıcı ya da kabalık gibi geliyorsa özür dilerim ama yapacak bir şey yok, bunu yapmaya tamamen son vermeliyiz, bütün durumlar için son vermeliyiz. Tavuklardan yumurtalarını almak ya da bir annenin sütünü almak en az onları öldürmek kadar yanlış. Yarım ölçüler ve tavizler statükodan daha iyi görünse bile nihayetinde statükoyu daha kuvvetlendirir, daha derinlere kök salmasını sağlar.
Diğer hayvanların haklarına bağlılık-insan ve insan olmayan hayvanların hakları- diğerleri tarafından bir amaç uğruna araç olarak kullanılmalarına izin veren sistemlerin ve koşulların sona erdirilmesini gerektirir. Her bir hayvanın –insan ve insan olmayan hayvanların- bir şey, bir nesne , bir kaynak ya da araç olarak var olan statülerine son verilmesini gerektirir. Kendi hayatlarını tecrübe eden bütün bireylerin en temek hakkı olan hayatlarını nasıl dilerse öyle sürme hakkını, bu kusurlu dünyada müdahaleden uzakta yaşama hakkını tanımamızı gerektirir.
Yavru köpekleri boğmazsınız; çünkü onların o hakkını tanırsınız ve onların yaşama hakkına saygı gösterirsiniz. Bunu halihazırda yavru köpekler için yapıyorsunuz. Diğer hayvanlar için de yapmalısınız.
Hayvan Özgürlüğü Çevirileri