Metin Feyzioğlu'ndan iç savaş uyarısı!

'Bu Sivas, Yozgat, İzmir, Antalya'da sonunu torunlarımızın bile göremeyeceği bir iç savaşın başlaması demektir.'
Metin Feyzioğlu'ndan iç savaş uyarısı!
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    

Türkiye Barolar Birliği'nde düzenlenen toplantıda konuşan Metin Feyzioğlu Türkiye'nin yargı ve siyaset eliyle başka bir devlete ve rejime dönüştürülmek istendiğini belirterek, bu birlikteliğin, “Emperyal müdahalelere karşı dik bir duruş, Türk Milleti'nin yeniden şahlanışı” olduğunu söyledi. Özgürlük ve demokrasi adına Türkiye Cumhuriyeti'ni federal  yapıyla bölmenin ülke içinde sınırlar çizmek anlamına geldiğini vurgulayan Feyzioğlu, “Bu Sivas, Yozgat, İzmir, Antalya'da sonunu torunlarımızın bile göremeyeceği bir iç savaşın başlaması demektir” uyarısında bulundu.

Feyzioğlu özetle şunları söyledi:

“Ülkenin her yerinde çoban ateşleri yakıyoruz. Biz bu çoban ateşlerinin çatısı olmaya hazırız. Türkiye ile birlikte Ortadoğu'nun şekillendirilmek istendiği bir süreçteyiz. Müdahalelerin tam ortasında yer alan Türkiye'nin de şekillendirilmek istenmediğini düşünmek büyük saflık olur. Türkiye yargı ve siyaset yoluyla başka devlete ve rejime dönüştürülmek istenmektedir. İşte bu birliktelik emperyal müdahalelere karşı dik bir duruştur. Türk Milleti'nin yeniden şahlanışıdır. Biz iktidarı eleştiririz, ama devlet sözkonusu olduğunda Anayasa'da ifadesini bulan ilkelerin arkasında sonuna kadar durmayı namus ve vatan borcu biliriz. Bir senaryo oyununun ortasındayız. İmralı'daki teröristbaşı Anayasa pazarlıklarının tam ortasındadır. İmarlı Notları kitabının satır satır okunması ve anlatılması gerekir. Bence Kızılay'da dağıtılması gerek, ama maalesef yasaklandı. Ne yapmalı? Dışarıdan gelen her türlü saldırıya, bölücülüğe direnmeye gücümüz yeter. Ancak Türkiye'yi peşkeş çemek isteyenler dün de bugün de içeride işbirlikçilerle yürümüştür. Mütareke döneminin emperyal güçlere boyun eğmiş siyasetçileri bugün de şekil ve isim değiştirerek vardır. Atatürk'ün milliyetçiliği hiçbir zaman ırkçı olmamıştır. 'Ne Mutlu Türk olana' dememiş, dahiyane bir şekilde 'Ne mutlu Türküm diyene' demiştir. Bugün yüzlerine bir kez değil, bin kez 'Ne mutlu Türk'üm diyene' diye haykırmanın zamanıdır. Bu toprakların milliyetçiliği Atatürk milliyetçiliğidir, kapsayıcı, kucaklayıcıdır. Ancak maalesef içimize sokulan birileri eliyle vatandaşlarımızın milliyetçiyim demenin ırkçılık sanar hale gelmesi sağlanmak isteniyor. Türkiye Cumhuriyeti'ni özgürlük ve demorasi adına federal yapıyla bölmek, ülke içinde sınırlar çizmek demektir. Irkçı, etnisitiye dayalı bu plan gerçekleştiği takdirde Sivas, Yozgat, İzmir, Antalya'da sonunu torunlarımızın bile göremeyeceği bir iç savaş başlayacaktır. Türkiye milli menfaatlerini koruyan, dostum düşmanım yok, menfaatim var diyen akılcı bir dış politikaya derhal kavuşturulmalıdır. İhtiyacımız olan, bu anlayışı Türkiye Cumhuriyeti'ne hakim kılmaktır. İhtiyacımız federal yapıya karşılık başkanlık değil özgür, demokratik ve refah içinde yaşayan bir Türkiye'dir. Kanımla canımla örgütümle sizinle birlikte olduğumu ilân etmekten gurur duyuyorum.”

YENİ ANAYASA İŞGÂL SALDIRISIDIR

Feyzioğlu'nun konuşmasının ardından bir panel düzenlendi. Paneli yöneten eski Vali ve Anayasa Mahkemesi Üyesi Mustafa Yıldırım, “Maalesef Türk Milleti'ni savunacak duruma getirildik. Bu çok üzücü. Varlığımız sorgulanıyor, can derdindeyiz. Milli mücadele koşullarına benzer koşullardayız. Herkesin yapacağı ve yapması gereken bir şey var. Yarın çok geç olabilir” dedikten sonra sözü Devlet eski Bakanı Sadi Somuncuoğlu'na bıraktı.

Vehaber Menu