Ekonomi ve politika dergisi The Economist'de kadın sünnetinin kontrollü bir şekilde uygulanmasını savunan bir yazı yer aldı. SoL'dan Ruhan Alpaydın'ın haberine göre, Kadın sünneti, 27 Afrika ülkesinde ve kimi Ortadoğu ülkelerinde (Irak ve Yemen'de) ve Endonezya'da değişen oranlarda uygulanıyor. Mısır, Gine ve Somali'de kız çocuklarına uygulanma oranları yüzde 90'ların üzerinde. Çoğunlukla kız çocuklarının beşinci yaşlarından önce olmakla birlikte ve genellikle ergenliğe kadar uygulanıyor, ancak uygulama ergenlik sonrasına da kalabiliyor. Kadın sünneti, klitoris'in alınması ve vajinaya değişen oranlarda müdahaleyi içeriyor. Öncelikle, beden bütünlüğüne bir müdahale olarak nitelendirilen kadın sünnetinin iki temel sağlık sorunu:
1. Kadının cinsel yaşamının denetlenmesi ve kontrol altına alınması,
2. Müdahale çoğunlukla tıbbi olarak denetimsiz, yetersiz şartlarda yapıldığı için hayati tehlike barındırması.
The Economist'deki söz konusu yazı kendi içinde çelişiyor. Yazıda, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) vb. kuruluşların 30 yıllık çalışmalarla kadın sünnetinin en yaygın olduğu ülkelerde ortalamanın yüzde 57'den yüzde 31'e düşürüldüğü belirtiliyor. Ancak daha sonra, azalmanın hızının yavaş olduğu, dolayısıyla yeni bir yaklaşımın gerekliliğine işaret ediliyor. Hükümetlerin, kadın sünnetinin en kötü formlarını yasaklarken tıbbi personel ve teçhizatın yer alacağı “ılımlı” şekillerine izin vermeleri gerektiğini ifade ediyor.
DAYANAKLARI NE?
The Economist'in kadın sünneti politikası, makalede açıkça referans verilmeyerek ve “kimi Batılı doktorların görüşü” şeklinde nitelendirilerek, Kavita Arora ve Allan Jacobs adlı iki bilim insanının yakın zamanda yayımlanan makalesindeki görüşü paylaşıyor. Bu bilimsel makalede, tıpkı Economist'deki yazı gibi 30 yıllık çabanın yeterli olmadığı ve “Kadın sünnetinin kimi formlarının liberal toplumlar tarafından tolere edilmesi gerektiği” belirtilmiş.
Peki, neden bu politika değişikliği şimdi akla geldi sorunun cevabı ise yine aynı bilimsel makalenin içinde. Sorun, kadın sünnetinin uygulandığı ülkelerden gelen göçmenlerin, kadın sünneti uygulamasını göç ettikleri Batılı ülkelerde de, bu ülkelerin bunu yasadışı ilan etmelerine rağmen sürdürmeleri. ABD'de 2016 yılında 513 bin kız çocuğu ve kadının sünnet edilmiş durumda veya edilme tehlikesi taşıyor. Avrupa'da ise 2009 Mart'ı itibariyle 500 bin sünnet edilmiş kadın bulunuyor.
