Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov'un öldürülmesinin ardından, Karlov 'Rusya Federasyonu Kahramanı' nişanıyla ödüllendirilirken, Rusya'da suikaste dair tartışmalar başladı.
Al-Monitor için yazan Maxim A. Suchkov, Rusya'da suikaste dair yapılan tartışmaları aktardı.
'SUİKASTTEN KİM FAYDALANDI?'
Rusya'da siyasiler ve uzmanlar arasında herkesin cevabını düşündüğü sorunun suikastten kimin faydalandığı olduğunu belirten Suchkov, bu sorunun üç cevabı olduğunu belirtiliyor.
Bunlardan ilk, Rusya-Türkiye yakınlaşmasını istemeyen gruplar olarak gösteriliyor, bundan ABD, İngiltere ve Suudi Arabistan sorumlu tutuluyor.
İkinci cevaba göre, saldırının arkasında yine Türkiye-Rusya yakınlaşmasından memnun olmayan İslamcı gruplar bulunuyor. Bu durumda 'Türkiye'nin güvenlik kurumlarından birilerinin dahil olabileceği' iddia ediliyor.
Üçüncü cevaba göreyse saldırının arkasında, Halep'te 'askeri ve siyasi yenilgiye uğrayan' ve Rusya'dan intikam isteyen Türkiye'nin dışındaki 'terörist gruplar' var.
SUİKASTİN ZAMANLAMASI
Üç cevabı savunanlar da suikastin zamanlamasına dikkat çekiyor. Suikast Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin ve Rusya-İran-Türkiye görüşmelerinin olduğu sıralarda yapılıyor.
Rusya-İran-Türkiye üçlü görüşmelerinin ABD'yi dışladığı, İngiltere'nin eleştirilerini içermediği ve Suudi Arabistan'ın Suriye'deki konumuna da darbe vurduğu söyleniyor. Ayrıca üçlü görüşmelerin Surye'deki cihatçılar tarafından da istenmediği öne sürülüyor.
Rus siyasetçilerin ve uzmanların verdikleri cevapların 'Batı'ya ve aşırı İslamcılara duyulan antipati ve Türkiye'ye yönelik güvensizliği' gösterdiği söyleniyor.
ÇEÇEN LİDER: MERT ALTINTAŞ IŞİD'İN İRADESİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ
Çeçen lider Ramazan Kadirov'unsa, Instaram üzerinden yaptığı açıklamada 22 yaşındaki polis Mevlüt Mert Altıntaş'ın 'İblis Devleti'nin iradesini gerçekleştirdiğini' söylediği belirtiliyor. Kadirov'un IŞİD için 'İblis Devleti' ifadesini kullandığı belirtiliyor.
Çeçen lider, hem IŞİD'in hem de El Kaide'nin fikir babasının Batılı istihbarat servisleri olduğunu vurguluyor.
'TEK BAŞINA YAPTIĞI DÜŞÜNÜLMÜYOR'
Saldırının Rusya-Türkiye ilişkilerine darbe vurmak için yapıldığı kanısının genel kabul gördüğü söylenen yazıda, buna karşın suikastin yalnızca Altıntaş'ın iradesiyle gerçekleştirildiğinin düşünülmediği söyleniyor.
Altıntaş'ın Rusya'nın Suriye'deki faaliyetlerine karşın 'gerçekten olumsuz duygular taşıyor olabileceği', ancak suikastin gerçekleştirilme biçiminin iyi örgütlenmiş grupların başarabileceği bir hesaplama becerisine işaret ettiği aktarılıyor.
Ankara'nın 'Gülen teorisinin' de çok az kişi tarafından paylaşıldığı belirtilen yazıda, Moskova merkezli Ortadoğu Enstitüsü başkanı Yevgeny Satanovsky'nin 'Fethullah Gülen böyle şiddet metodları uygulamıyor' sözlerine işaret ediliyor.
Rusya'nın 150 kadar Gülen okulunu kapattığı ve Türkiye ile bu konuda ortak hareket ettiği bilinirken, buna karşın Rusya'nın, Türkiye tarafından düşürülen uçağın Gülen tarafından düşürülmüş olduğunu da kabul etmediği bildiriliyor.
Rusya'nın uçağın Gülen tarafından düşürüldüğü iddiasını siyasi gereklilikler sebebiyle reddetmediği, ancak suikast için bu iddiayı kabul etmeyeceği belirtiliyor.
'TÜRKİYE SÖYLEDİĞİNDEN FAZLASINI BİLİYOR'
Al Monitor'e konuşan, ismi verilmeyen Rusya yetkilileri, Türkiye'nin söylediğinden fazlasını bildiğine işaret ediyor. İddiaya göre Türkiye, suikasti Rusya'yı kendi düşmanlarına -'Gülenciler ve Kürtlere'- karşı harekete geçirmek için kullanmak istiyor.
Suchkov bu sebeple Türkiye'nin suikasti gerçekten şeffaf olarak araştırmadığını, Altıntaş'ın öldürülmesinin de çok şüphe çektiğini söylüyor.
Altıntaş'ın öldürülmesi o an için gerekli olsa bile, Türkiye'nin kendi söylemlerini kabul ettirme çabasının, suikastin üzerine şüphe düşürdüğü aktarılıyor.