10 Ekim davası: Asker, ‘IŞİD emiri’ne ‘şıhhım’ ve ‘abi’ demiş

Ankara’da 10 Ekim 2015’te düzenlenen bombalı saldırının dava dosyasına, sınırda görev yapan bir asker ile ‘IŞİD’in Türkiye emiri’ olarak anılan İlhami Balı’nın konuşma dökümleri girdi.
10 Ekim davası: Asker, ‘IŞİD emiri’ne ‘şıhhım’ ve ‘abi’ demiş
2018-04-05 08:38:17   Güncelleme: 2018-04-05 08:38:17    

Barış mitingine düzenlenen IŞİD saldırısının 36 sanıklı davasına bugün Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.

DHA’dan Özkan Arslan’ın haberine göre duruşmada daha önce beyanları alınmayan bazı müştekilerin beyanları alındı. Ardından mahkeme başkanı Selfet Giray, dosyaya yeni giren evrakları okudu.

‘IŞİD’liyle görüşenler tespit edilsin’

Mahkeme heyeti, gelen evraklar yönünden müşteki avukatlarına söz verdi.

Avukat Tonguç Cankurt, Kilis ağır ceza mahkemesinden gelen dosyada, firari sanık İlhami Balı’nın iletişim tespit tutanağına dikkat çekerek şunları söyledi: 'Bu sanığın katliamdan yaklaşık iki ay önce asker ve kamu görevlileriyle gerçekleştirdiği telefon görüşmeleri var. Ayrıca bu sanığın kaçakçılarla yaptığı görüşmelerin detaylı dökümleri mevcut. Bu tutanaklardan anlaşılıyor ki Balı sınırdan silah, canlı bomba ve insan geçişlerini organize ediyor. Balı ile görüşen kamu görevlileri kim? Bunların tespit edilmesini istiyoruz. Bu kişilerden şikâyetçiyiz.'

Asker ve Balı’nın görüşmesi

05 Ağustos 2015 tarihinde düzenlenen ve İlhami Ballı’nın bir askerle yaptığı telefon konuşmasının dökümü şöyle:

İsa: Alo İlhami, şıhhım al asker abi seninle konuşacak.

İlhami Balı: İyi

İsa: Al

Asker: Selamün aleyküm

İlhami Balı: Aleyküm selam abi nasılsın?

Asker: İyiyim şıhhım sen ne yapıyorsun?

İlhami: Nasılsın, durumun nasıl, nasıl gidiyor?

Asker: İyi Allaha şükür. İsa yanımda kulede nöbetteyiz.

İlhami Balı: Maşallah maşallah güzel. Nasıl İsa ile aran nasıl?

Asker: İsa 10 numara bir adam

İlhami Balı: İsa iyidir, İsa’dan sıkıntı olmaz.

Asker: İsa’da sakıncam yok da, diğer kişilere sakıncam var abi

İlhami Balı: Senin durumun nasıl sıkıntın yok inşallah

Asker: Yok abi Allah’a şükür sıkıntımız yok.

İlhami Balı: Buralardan bir ihtiyacın var ise söylemen yeter Allah’ın izniyle

Asker: He eyvallah abi, Allah razı olsun nerelisin sen abi?

İlhami Balı: Anlamadım

Asker: Nerelisin sen?

İlhami Balı: Ben Hatay tarafından

Asker: Hatay’ın neresinden?

İlhami Balı: Hatay’dan değil Hatay tarafı, Kırıkhan tarafı

Asker: He yahu bu geçenki olay nasıl oldu?

İhlami Balı: Hangi olay?

Asker: Bu dağ karakolundaki olay

İlhami Balı: Valla benim hiç bilgim yoktu.

Asker: Abi hani burada birbirimize zarar gelmemesi gerekiyor, anlıyor musun?

İlhami Balı: Yok abi şu an zaten biz emir vermişiz. Kesinlikle böyle bir şey sıkılmayacak. Ee karşı tarafa sizinle alakalı bir emir gelmiş. Asla biz size karşı bir şey yapmayacağız. Yani kesinlikle öyle bir niyetimiz yok.

Asker: Biliyorum abi zaten olmaması lazım yani.

İlhami Balı: He yani yapan kardeş yeni biliyor musun. Zaten kardeşin de bir hatası yok da. Karışıklık olmuş havaya sıkılmış sadece. Ondan sonra şeytan girmiş araya. Yoksa problem yok.

Asker: Hani bu zamana kadar bir sıkıntımız olmadı sizinle. Bizim sıkıntımız olan kişiler belli…

Sefter Taş da görüşmede…

02 Eylül 2015 tarihinde düzenlenen tespit tutanağında ise İlhami Balı tutanakta ismi bulunmayan ancak avukatlar tarafından kamu görevlisi olduğu söylenen kişiyle IŞİD tarafından öldürülen Sefter Taş’la ilgili konuşuyor:

Şahıs: Alo

İlhami Balı: Alo, selamün aleyküm

Şahıs: Senden bir haber bekliyorum.

İlhami Balı: Vallahi benden bir haber bekliyorsun ama ben sana söylüyorum; o komutana söyle ben bir şey yapmadım. Şu ana kadar bu saatten sonra nerde bir asker varsa kafasına ben sıkacağım.  Eğer bu askeri de ben elime geçireceğim, ben kafasına sıkacağım. Resmini sana göndereceğim. Sen bu komutana gönderirsin tamam mı?

Şahıs: Neden?

İlhami Balı: Neden abi gel bak. Bir tane Türk kardeşi bu taraftan çıkarıyor. Askerler yakalamış, kafa göz bir şey bırakmamışlar. Aha şimdi yanımda adam. Ben sana resmini göndereceğim. Şimdi sen onu komutana gönder. Tamam mı abi. Eğer sen bugün, dün kaybolan askeri kendin bulup eğer şeyhler buradaki emirler, bunu sen gönder. Al bunu gönder derse eğer ben onun kafasına sıkmazsam benim adım Ebubekir değil. Ben bulacağım, kafasına sıkacağım abi. Resmini de size göndereceğim.

Şahıs: Sen sinirlenmişsin

İlhami Balı: Ben sinirlenirim abi, hem beni arıyor diyor ki ‘Bize yardımcı olun’ hem de benim adamlarımı yakalıyor dövüyor asker. Benimle oyun mu oynuyorsunuz?

Şahıs: Nerede abi, bana yerini söyle hangi karakol yaptı bunu?

İlhami Balı: Beşiriye sizin oradan çıkardık abi. Beşiriye’den bırakmış. İzzetiye’den bırakmışlar.

Balı’dan tehditler

08 Eylül 2015 tarihinde düzenlenen ve bir şahısla yaptığı telefon görüşmesinde İlhami Balı, kaçırılan askerle ilgili konuşuyor. Balı konuşmanın birçok yerinde askerlere yönelik ağır küfürler ederek tehdit ediyor:

Şahıs: Alo

Balı: Alo ne yapıyorsun Mehmet?

Şahıs: İyi Allah’a şükür hacı emmi nasılsın?

Balı: Nerede bu senin Yetkin dayın?

Şahıs: Ben ben Suriye’de dayı ben

Balı: Tamam sen şimdi dayını arayacaksın. Dayına diyeceksin ki, ‘Ebubekir diyor ki, eğer o askerin kellesini ben kendisinin eline teslim etmezsem benim adım Ebubekir değil.’ Sizin askerleriniz ……. teki. Ben eğer o askerin kellesini Yetkin dayına vermezsem adım Ebubekir değil. Bizim adamlarımızı askerler dövüyor. Bir de yardım istiyorsunuz değil mi?

Şahıs: Tamam dayı

İlhami Balı: Her gün bir tane askerin kafasına sıkmazsam benim adım Ebubekir değil.

Konuşmaların devamında Balı, hakaretlerini ve tehditlerini sürdürüyor.

Dava dosyasına giren Balı’ya ait sayfalar dolusu iletişim tespit tutanağında, Balı’nın kaçakçılarla yaptığı ve çoğuna emirler verdiği telefon konuşmaları da yer alıyor.