Füsun Demirel: Gerilla enternas­yonal bir kelimedir

Oyuncu Füsun Demirel, 'gerilla' derken PKK'yi kastetmediğini söyledi.
Füsun Demirel: Gerilla enternas­yonal bir kelimedir
2018-04-09 11:06:07   Güncelleme: 2018-04-09 11:06:07    

Sosyal medya hesabından 'Ben iyi değilim, işimi istiyorum' diye paylaşım yapan oyuncu Füsün Demirel, üç yıl önce söylediği  'Gerilla annesi rolünde oynamak istiyorum' sözünün sonrasında yaşadıklarını da anlattı. Demirel ‘gerilla’ derken PKK’lileri kastetmediğini söyledi.

Habertürk’ten Kübra Par’a konuşan Demirel, 2015 yılında 'Gerilla annesi rolünde oynamak isti­yorum' dedikten sonra yaşadıkları ve son olarak Instagram’dan yaptığı 'Bugüne kadar hiz­metten başka, insanlıktan, sevgiden başka ne örnekle­dim ki bu hayatta? Sadece bir işi bile çok gördüler. Ben iyi değilim' paylaşımına neden gerek duyduğu sorulunca şunları anlattı:

'2015’teki o olay benim için 35 yıllık meslek haya­tımda, aynen bir trafik kazası gibiydi. O yıldan bugüne kadar gerçekten dik durmaya çaba gösterdim. Instagram’da paylaştığım o mesaj bir çeşit duygusal patlamaydı. Bunu içimde çok zamanlar yaşa­dım ama hiç kimseyle pay­laşmadım. Cumhuriyet gazetesine verdiğim röportaj, aslında tiyatro oyunumla ilgiliydi. Amaç oyunumu anlatmaktı ama geniş kapsamlı bir röpor­taj oldu. Seçim sonrasıydı ve siyasi sorular da soruldu. Sonunda, aslında neredeyse röportaj bitmek üzereydi ve gazeteci arkadaş şöyle bir soru sordu: ‘Bunca yıllık kari­yer, bu kadar rolden sonra ‘Şunu da yapsaydım’ diye içinizde bir şey kaldı mı?’ Aynen böyle bir soruydu. ‘Evet, gençliğimde bir gerilla kızı oynamak isterdim’ dedim. Düşündüm. Çok baş­langıçtan, gençlikten; 35-40 sene öncesinden bahsediyo­rum. Ama artık neredeyse 60 yaşına geliyorum. ‘Ben­den bu saatten sonra, bir de bu fizikle, olsa olsa annesi rol­leri falan olur’ diye espriyle, aslında kendimi biraz eleşti­rerek böyle bir cevap verdim.'

‘PKK’YA SEMPATİM OLSA İLLA BİR YERLERDEN ORTAYA ÇIKARDI’

Demirel, 'O röportajdaki sözleriniz, aslında PKK’lileri canlandırmak istediğiniz şeklinde yorum­landı' diye hatırlatılınca 'Tabii ki böyle bir şey olabilmesi söz konusu değil' dedi.

Füsun Demirel, 'Daha sonra ‘Hayır, ben PKK’yı kastetmedim, İtal­yan gerillasını kastettim’ dediniz ama bu sözleriniz de ‘Füsun Demirel zora düştü, çark ediyor’ diye yorum­landı. Gerçekten PKK’yi mı kastetmiştiniz, yoksa kastı­nız başka bir şey miydi?' sorusunu ise şöyle cevapladı:

'İlk kez 3 yıl sonra kendimi ifade etme fırsatı yakaladım. Size çok teşekkür ederim. Terörün bu kadar can aldığı, kanın gövdeyi götürdüğü, asker/sivil herkesin öldürül­düğü bir atmosferde, eğer ‘gerilla’ derken PKK terör örgütünü kastediyor olsam, o zaman insanların benim aklımdan kuşkulanması gere­kir. Bu normal bir şey değil. Bir insan bunu nasıl söyleye­bilir; bu mümkün mü? Ben 35 yıldır, ürettiklerimle ve fikirlerimle çırılçıplak, top­lumun önünde bir sanatçı­yım. Eğer PKK örgütüne sempatim olsa, bu zaten illa bir yerlerden ortaya çıkardı. Böyle bir şey söz konusu ola­maz. Biz, hayatımız boyunca insanlara işlerimizle, duruşu­muzla sadece barış, dostluk, sevgiyi aşılamaya çalışıyo­ruz. Demokrasilerde çözüm­lerin silahla, savaşla, terörle, bombayla değil; sohbetlerle, fikir tartışmalarıyla olması gerektiğine inanan insanla­rız. Böyle bir şey söz konusu değil. Terörist teröristtir. Gerilla kelimesi enternas­yonal bir kelimedir. Dünya tarihinde gerilla o kadar geç­mişlere dayanır ki neden PKK ile örtüştürülüyor, bunu da anlamış değilim.'

Demirel 'Sizin ‘gerilla’ derken kastınız neydi?' sorusu üzerine şunları ifade etti: 'Bir hatıra defterim var. Geriye dönüp 12 yaşıma, 1971-72 yıllarına bakıyorum. Bir sayfada bir kalp yapmışım, o kalpte ‘Leyla Halid’ yazıyor, ‘Benim kahramanım’ demişim. Filistin kurtuluş mücadelesinin sembol ismi…
Sonra benim bir İtalya sürecim var. Tiyatro eğitimimi İtalya’da aldım. 6 yıl o ülkede yaşadım. İtalya’da yaşarken, Avrupa’yı kasıp kavuran İkinci Dünya Savaşı’nı, o halkın kendi ülkesini, cumhuriyetini korumak için ne denli canla başla savaştığını, onların bütün hikâyelerini okudum, filmlerini izledim, şarkılarını dinledim ve o sivil milislerin nasıl Hitler’e karşı savaş verdiğini gördüm. Aslında bütün bunlara da sanatsal anlamda tanık olduğum için o yaşlarda bir oyuncu olarak, ‘Şöyle bir rol oynamak isterdim’ diye hayal ettim ve bunu dile getirdim. Ama tabii nerelere çekildi.'

’72 SAAT BOYUNCA EVDE PERDELERİ KAPATIP ÇOCUKLARLA OTURDUM’

Demirel, neden 'Ben artık sokağa çıkmaya korkuyorum' dediğini ise şöyle anlattı: '2015 yılında bu başıma geldiği zaman çok ağır bir linç yaşadım. Kendimi ifade edemedim. Çalıştığım yapım şirketi ve bağlı bulunduğum cast ajansı, bana bir ihtarname yolladı. Eğer basına bir açıklama yaparsam şu kadar miktar tazminat ödeyeceğimi söylediler. Özellikle cast ajansı, 'Susman gerekiyor Füsun Abla, hiçbir şey konuşmayacaksın' dedi. Ben o süreyi, o geçen zamanı doğru değerlendiremedim.
Bugün size anlattığım şeyleri 3 yıl önce anlatabilirdim. Ama bunu diyemedim. Bu şansımı elimden aldılar. Dolayısıyla bu kadar ağır zaman kaybı var. Sokağa çıkamadım. Çocuklarım o zaman 7.5-8 yaşındaydılar. Ailece ölüm tehditleri aldık. Kadın olmamdan da kaynaklı, çok cinsiyetçi, hakarete varan, ne yaşıma ne sanatçı kimliğime yakışmayacak şeyler söylendi ki doğal olarak ürküyorsunuz, çekiniyorsunuz. 72 saat boyunca perdeleri kapatıp evde çocuklarla oturdum, hiçbir yere çıkamadım.'

Vehaber Menu