Alman Uluslararası Güvenlik İlişkileri Enstitüsü uzmanı Günter Seufert, Alman Mercator Vakfı'na demeç verdi. Sputnik'in aktardığına göre, Seufert, muhafazakar ve dindar seçmenin CHP ve cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'ye güvenmemesini Erdoğan'ın kazandığı zaferin nedenlerinden biri olarak gösterdi.
'MUHAFAZAKAR KESİM, ERDOĞAN DÖNEMİNDE ELDE ETTİĞİ AYRICALIKLI KONUMU KAYBETMEK İSTEMİYOR'
Seufert'e göre İnce'nin kazanması halinde dini görüşleri nedeniyle yeniden ayrımcılığa maruz kalmaktan çekinen bu kesim, Erdoğan hükümeti döneminde sahip oldukları ayrıcalıklı konumu kaybetmek istemiyor.
'SEÇİM KAMPANYASI ADİL DEĞİLDİ'
Alman uzmana göre bir diğer neden seçim kampanyasının adil olmamasıydı. Seçmenlerin cumhurbaşkanlığı yarışı hakkında bilgi edinmek için kısıtlı imkana sahip olduğunu belirten Seufert, Erdoğan'ın ciddi biçimde daha fazla yayın süresi alarak medyayı domine ettiğinin altını çizdi.
'ARTIK BİRÇOK ŞEY AB'NİN POLİTİKASINA BAĞLI'
Seçim sonuçlarının AB ile işbirliği açısından ne anlama geldiğini de değerlendiren Seufert, artık birçok şeyin AB'nin izleyeceği politikaya bağlı olacağını belirtti.
'Türkiye'de önümüzdeki yıllarda hakim olacak siyasi düzen belli oldu. Bugün önem taşıyan husus, Türkiye ile söylemlerde insan hakları ve demokrasi konularından ortak çıkarlara sahip bir ülkeyle çalışmanın mümkün olup olmadığı konusuna geçiş yapılıp yapılmayacağıdır' diye devam eden Seufert, Türkiye ve AB'nin göçün sorunları üzerinde çalışma, yakın ekonomik ilişkiler, Türkiye'nin NATO üyeliği ve cihatçılarla mücadele konusunda istihbarat kurumları arasındaki işbirliği gibi bir dizi konuda ortak çıkarları bulunduğunu vurguladı.
'ALMANYA KENDİ TÜRKİYE POLİTİKASI ÜZERİNE DÜŞÜNMELİ'
Seufert, bu bağlamda Almanya'nın Türkiye ile yakın ilişkilerini göz önünde bulundurarak bu hususları hesap etmesi ve kendi politikası üzerinde düşünmesi gerektiğinin altını çizdi.