Süleyman Soylu: Kendimi Amerika'ya karşı zor tutuyorum

Kaşıkçı olayıyla ilgili ses kayıtları bulunduğu iddiasına da değinen Soylu, 'Bunların hepsi yargılama sonucunda ortaya çıkacaktır. Kendimi Amerika'ya karşı zaten zor tutuyorum. Herkes soruşturmanın sonucunu beklesin.' dedi.
Süleyman Soylu: Kendimi Amerika'ya karşı zor tutuyorum
2018-10-17 17:27:36   Güncelleme: 2018-10-17 17:27:36    

Kayıp Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı için değerlendirmede bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 'Konsolosluğa da girildi. Viyana Sözleşmesi çerçevesinde ancak ilgili ülkenin talebiyle bu sağlanabilir. İlgili ülkenin talebiyle bu gerçekleştirildi. Şimdi rezidansla ilgili karar var. Bu da yine ilgili ülkenin onayıyla mümkündür. Bu onayı gösterdiği andan itibaren adımlar atılacaktır' dedi.

Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, kayıp Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'yla ilgili soruları yanıtlayan Süleyman Soylu, soruşturmayla ilgili 'Türkiye ilk dakikadan itibaren iki şeyi iyi bir meziyetle sergiledi; hukukun gereğini, ikincisi de soğukkanlılığı. Uluslararası sözleşmelere riayet etti, aynı zamanda da açık ve şeffaf adımlar attı' ifadesini kullandı.

Kaşıkçı olayını '2 Ekim olayı' diye niteleyen Soylu, 'Buna tırnak içerisinde '2 Ekim olayı' diyebiliriz. Sadece bizi ilgilendiren bir mesele değil. Uluslararası anlaşmalara göre konsolosluklar büyükelçilikler başka bir ülkenin toprağı. Çok bunun benzerleri de yaşanmış değil' dedi.

Soylu, sözlerine şöyle devam etti:

'Türkiye ilk dakikadan itibaren iki şeyi iyi bir meziyetle sergiledi; hukukun gereğini, ikincisi de soğukkanlılığı. Uluslararası sözleşmelere riayet etti, aynı zamanda da açık ve şeffaf adımlar attı. Bu meseleyi hukukun verdiği ölçüler içinde, şeffaf ve dünyaya açık yönettik, yönetmeye de devam ediyoruz.'

'KENDİMİ AMERİKA'YA KARŞI ZATEN ZOR TUTUYORUM'

Soylu, Suudi Arabistan Başkonsolosu Muhammed Uteybi'nin rezidansının aranmasıyla ilgili soruya şu yanıtı verdi:

'Bir kabul var ama başlamasına yönelik adımda ortak bir mutabakat gerekir. Bu ortak mutabakat bekleniyor. Bu izin daha önce verilmiş olsaydı belki tartışmalar hiç oluşmayacaktı. Ortak mutabakat sağlandığı andan itibaren bu adım da gerçekleşir. Bu sadece dünyanın takip ettiği mesele değil, bizim hukukumuzun da imtihanı aynı zamanda.'

Kaşıkçı olayıyla ilgili ses kayıtları bulunduğu iddiasına da değinen Soylu, 'Bunların hepsi yargılama sonucunda ortaya çıkacaktır. Kendimi Amerika'ya karşı zaten zor tutuyorum. Herkes soruşturmanın sonucunu beklesin. Bir soruşturmanın sonucunda gerek savcılık gerekse kolluk kuvvetleri bu konudaki araştırmanın sonucunu titizlikle ortaya koyarlar ve bütün dünyaya burada neyin olduğunu, ulaşabildilerse hangi delillere ulaştıklarını ortaya koyarlar. Bunun ötesinde bu meselede çok fazla söz tüketmek kanaatimce israftır' dedi.

Soylu, 'Kanaatelerim var, bunları söyleyebilme kabiliyetine sahip değilim. Kanaatelerim kuvvetli ama bu, yargılamanın işidir' diye konuştu.

Soylu, ABD'nin Kaşıkçı olayını 'Suud'un hamisi' olarak sahiplendiği iddiasıyla ilgili soruya da 'Beyan farklılıklarından aslında böyle bir çizgiye de girilemeyeceği apaçık ortadadır. Üç gün önce başka, üç gün sonra başka bir şey. Dünya kamuoyuna söyleyebileceğim en diri cümle şudur; herkes soruşturmanın sonucunu beklesin' yanıtını verdi.

'SURİYELİLERİN EKONOMİMİZE KATKISINI DİLLENDİRMİYORLAR'

Soylu, terörle mücadele konusunda, ''Bizim orada, şurada ne işimiz var' diye söylenenler var. Sadece iktidara muhalefet etmek için bu sözler söylenmez. Eğer bomba Afrin'de hazırlanıyorsa, terör örgütü Afrin'de eğitiliyorsa bizim Afrin'de işimiz var. Fırat'ın doğusunda da Fırat'ın batısında da işimiz var. Terör örgütünü psikolojik ve fiziki olarak çok büyük hüsrana uğrattık. Türkiye içinde 371 üst düzey terörist etkisiz hale getirildi' dedi.

'Keşke Rakka'ya gidebilseydik, keşke oralarda olabilseydik' diyen Soylu, 'Bunun önemi bundan 3-5 yıl sonra daha fazla anlaşılacaktır' ifadesini kullandı.

Soylu, 'Suriyelilerin bizim ekonomimize de katkısını maalesef iş adamlarımız seslendirmiyor ve dillendirmiyorlar, kusura bakmasınlar' diye konuştu.

'KANDİL'DE MUHTAR KİMİ BELİRLERİ HESABI YAPIYORLAR'

Yerel seçimlerle ilgili Soylu, 'Birtakım belediyelerin tekrar HDP'ye geçeceği söyleniyor. Diyelim ki geçti, ne dediklerini biliyor musunuz? Söyledikleri şu, '31 Mart'tan sonra belediyeler bizde; eğer buralarda çalışmak istiyorsanız ailenizden bir kişiyi şimdiden dağa gönderin.' Şimdi ben devletim, ne yapmam lazım. Seyredeyim mi, seyredelim mi?' dedi.

Soylu, şunları söyledi:

'Oturmuşlar Kandil'de, acaba 31 Mart seçimlerinde muhtar kimi belirleriz hesabı yapıyorlar. Benim görevim 31 Mart'tan sonra değil, devlet olarak bizim görevimiz 31 Mart'tan önce adım atabilmektir. Onların muhtar belirlemeden PKK'yla irtibatlı-iltisaklı muhtarları belirleyip ona göre adım atmalıyız.'

'ELİMİZDEKİ EN KUVVETLİ OPERASYONLAR ARDIŞIK VE ANKESÖRLÜ ARAMA İŞİDİR'

FETÖ operasyonlarına da değinen Soylu, şu ifadeleri kullandı:

'Ankesör ve ardışık aramalarla bağlantılı çok enteresan bir şey var, burada yakaladıklarımızdan yüzde 30'un üzerindeki itirafta bulunuyor ve 'Evet' diyor 'Biz böyleyiz'. Şu anda elimizdeki en kuvvetli operasyonlar ardışık ve ankesörlü arama işidir. ByLock operasyonlarından daha ciddi operasyonlardır. Bunu bitirdiğimiz andan itibaren Türkiye'deki FETÖ tehlikesi tamamen ortadan kalkacaktır.'