Milliyet Blog yazarı Cengiz Hortoğlu, sanal seks ile ilgili sorulan sorulara cevap olacak bir yazı kaleme aldı.
İşte o yazı:
“Eşim sanal seks bağımlısı, bu aldatma mıdır? Haklarım neler?”
“10 yıllık evliyim. Eşim, son iki yıldan bu yana internetin başından ayrılmıyor.
Eşim tarafından internet üzerinden aldatılıyorum. Sanal seksin tutsağı gibi davranıyor.
Gece yarısı kalkıp internetin başına geçiyor. Kaç kez onu internette yakaladım.
Bu nedenle her gün kavga yapıyoruz. Artık benim için evlilik çekilmez bir hale geldi. Bu durumda, zinadan boşanma davası açabilir miyim?”
**
Değerli okurum, zina, eşlerden birinin bir başkasıyla cinsel ilişkide bulunmasıdır.
Bunun dışında eşinizin, internette bir kadınla chatleşmesi veya görüşmesi yasanın tanımladığı anlamda zina olarak kabul edilemez.
Ancak kişisel düşüncem, kamera ile veya konuşarak yapılan sanal aldatmaların da aldatma olarak kabul edilmesidir.
Çünkü aldatmanın asıl zihinde olduğuna inanıyorum. Bu davranışlar evlilik birliğini sürdürülemez hale getirir.
Belki de bu konuda yeni bir yasal düzenleme yapılması gerekecektir.
***
Peki, sanal ortamlarda yakınlaşmalar zina olarak kabul edilmeyecekse, bu davranışların mağduru olan eşler ne yapacaklar?
*Bu davranışların evlilik birliğini temelinden sarsacağı açıktır. Çünkü evliliğin temeli, karşılıklı sadakat, güven ve saygıdır.
*Eşlerin bu hak ve yükümlükleri, Medeni Kanunun 185. Maddesiyle de güvence altına alınmıştır.
*Eşlerden birinin bu yükümlülüklere aykırı davranması evlilik birliğini temelinden sarsar.
*Davanızı, evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılması nedenine dayandırarak açmanızın doğru olacağını düşünüyorum.
*Ayrıca bu davada maddi ve manevi tazminatla birlikte nafaka da talep edebilirsiniz.
