Geçtiğimiz sene 'kendi evinin bahçesinde' 10 metrelik inşaat çukuruna düşerek ölüm tehlikesi atlatan vatandaşın evinin sınırları gasp edildiği ve bahçesi kullanılamaz hale geldiği halde bitişiğindeki inşaata 'usulüne uygundur' diyen Avcılar Belediyesi'nde skandallar bitmek bilmiyor. Bugün de sorun yaşayan vatandaşlar derdini anlatacak muhattap bulamadı.
Geçen sene Gümüşpala Mahallesi'nde sahte evraklar düzenlenerek yapılan inşaatta yaralanan A.S'nin ise hukuk mücadelesi 1 yıldır sürüyor.
sendika1.org'da yer alan habere göre İstanbul’un Avcılar ilçesinde bulunan Ambarlı Mahallesi’ne bugün (5 Ağustos) sabah saatlerinde yıkım ekipleri geldi. Çevik kuvvet polisleri eşliğinde mahalleye gelen Avcılar Belediyesi zabıtaları mahallenin suyunu, elektriğini ve doğalgazını keserek yıkım için hazırlık yapmaya başladı. Duruma tepki gösteren mahalleli zabıtalar ile tartıştıktan sonra Avcılar Belediyesi’ne gitti.
Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak ile görüşmek isteyen mahalle temsilcileri belediye çalışanları tarafından oyalandı. Bu süre içerisinde belediyenin şehir plancıları ile görüşen mahalle temsilcileri “Bizim yapacak bir şeyimiz yok. Valilik ve kaymakamlık çok zorluyor” yanıtını aldı.
Toplantıda olduğu söylenen Avcılar Belediyesi Başkanı Handan Toprak ile görüşmek için mahallelilerin bekleyişi sürüyor.
Görüştüğümüz bir mahalle sakini, yıkıma karşı açtıkları davanın sürdüğünü ve hazırladıkları ön raporları mahkemeye sunduklarını anlattı. Mahkeme sürerken yıkıma gelindiğini belirten mahalle sakini bir zabıtanın ağzından “Salı günü yıkım gerçekleşecek” lafını duyduklarını anlattı. Toprak kaymasının bahane olduğunu belirten mahalle sakini Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun evine ise dokunulmadığını hatırlattı.
Bakanın evi yıkılmıyor
Aralık ayı içerisinde Ambarlı’da bir ev eşyaları ile beraber yıkılmıştı. Yıkılan evin yanındaki Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun evine ise dokunulmamıştı. Eşyaları ile beraber yıkılan evin sahibinin “Bakanın evini de yıkacak mısınız?” sorusuna ise zabıtalar, “Bakanın evini biz nasıl yıkalım” demesi ise o dönem dikkat çekmişti.