Vehaber/ Ecem Parlayan
Yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi;
ZEKERİYAKÖY ORMANI İSTANBULLULAR TARAFINDAN KORUMA ALTINA ALINIYOR
1 MART PAZAR 14.00’DA HAYDİ ORMANDAN ŞANTİYE TEMİZLEMEYE!
Zekeriyaköy’de adına “KÖY” denilen, toplam 1167 konutluk projenin şantiye çalışmalarıyla bir ormanlık alan ve koca bir ekosistem daha inşaat sermayesinin rant hırsı yüzünden yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Üstelik bu katliam projesi “doğayla iç içe bir yaşam” vaadiyle pazarlanıyor; “KÖY” adı altında villalı, alışveriş merkezli bir ucube yaratılmak isteniyor. Biz engel olmazsak Kuzey Ormanları’na bir hançer gibi saplanan şaibeli 3. Köprü, 3. Havalimanı ve ne idüğü henüz belirsiz kanalistanbul gibi akla ziyan projeler ve bu “çılgın” projelerden doğacak rantı kapma peşindeki “KÖY” gibi yancı projelerle lüks konutlar, AVM’ler nefes almamızı sağlayan ormanlık alanları tek tek yok edecek.
Zekeriyaköy füze üssü arazisi ormandır. Ormana proje yapılmaz!
Siyah Kalem adlı AKP döneminde büyüyen inşaat şirketinin göz diktiği “Zekeriyaköy Devlet Ormanı” içinde yer alan bölge, köylülerden yıllar önce “vatan savunması” denilerek alındı ve Milli Savunma Bakanlığı tarafından füze üssü olarak kullanıldı. 2010 yılında ise askeri işlevi ortadan kalktı denilerek TOKİ’ye devredildi. Zekeriyaköy Füze Üssü arazisi 3.derece SİT alanı, üstelik açılan davalara verilen bilirkişi raporları bu alanın orman alanı olduğunu tescilliyor. Ama bilim insanlarına kulak asan yok. Bir hafta sonu Sarıyerden Kilyos’a doğru giderken o kocaman “KÖY” tabelasının yükseldiği ormanlık alanı siz de görebilirsiniz. Biz engel olmazsak Siyahkalem 500 dönümlük bu orman arazisini villa kente çevirecek.
Zekeriyaköy ormanının başına gelen İstanbul’daki bütün askeri alanlar için geçerlidir. TOKİ kamu arazilerini sermayeye inşaat alanı olarak açmaktadır. Kamu arazilerinden elinizi çekin!
2006 yılında TOKİ ve Milli Savunma Bakanlığı arasında imzalanan bir protokolle askeri amaçla kullanılan kamu arazileri inşaat sermayesine devredilmeye başlandı. Bu protokol çerçevesinde Küçükçekmece’de jandarma birliklerinin bulunduğu askerî bölgedeki yeşil alana 2 bin 300 konut inşa edildi. Ayrıca İstanbul’un kuzeyindeki Hadımköy, Sancaktepe, Riva hattındaki askeri araziler, Zincirlikuyu’daki askeri lojmanlar, Zeytinburnu sahildeki askeri tesisler TOKİ’ye devredildi bile. Zekeriyaköy Ormanı gibi bir dönem askeri amaçlı kullanılan bütün değerli kamu arazileri aynı tehdit altında. Bölge orman arazisi olması ve barındırdığı ekosistemle de ayrı bir öneme sahip. Bu bakımdan Zekeriyaköylüler’in yaşam kaynağı bu bölge sadece ve sadece sincabın, saka kuşunun, börtü böceğin ve diğer orman sakinlerinin “Köy”üdür, sermayenin rant kapısı değil!
Yerel belediyeler kamu arazileri ve kamusal alanların yağmalanmasına karşı direnmelidir. Sarıyer Belediyesi’nin Zekeriyaköy “KÖY” projesine verdiği ruhsat hukuksuzdur, yağmanın önünü açmaktadır. Belediye verdiği ruhsatı bir an önce iptal etmelidir!
Daha önce “halkın onayının olmadığı hiçbir projeyi imzalamam” diyen Sarıyer Belediyesi “KÖY” projesi için Siyahkalem şirketine geçtiğimiz günlerde ikinci inşaat ruhsatını da verdi. Üstelik Orman Mühendisleri odasının arazinin Orman arazisi olduğuna dair Sarıyer Belediyesi’ne gönderdiği bilirkişi raporuna rağmen. Üstelik projeyle ilgili Şehir Plancıları Odası’nın ve Orman Mühendisleri Odası’nın açtığı iki dava hala devam ederken. Belediyenin ruhsat için “hukuken bir sorun yoktu, zaten biz vermesek bakanlık verecekti ve ruhsat parası belediyenin kasasına girmeyecekti” savunmasının hiçbir elle tutulur yanı yoktur. Şaibeli 3. köprüye karşı olduğunu konuşmalarında belirten Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, tutarlı olmak istiyorsa “KÖY” ve benzeri yancı projelerle İstanbul’un kuzeyinin yağmaya açılmasına karşı direnmelidir. Sarıyer Belediyesi “KÖY” projesine verdiği inşaat ruhsatını geç olmadan iptal etmelidir.
Sarıyer Kent Dayanışması olarak SiyahKalem’in “KÖY” projesine ruhsat verildiğinden haberdar olduğumuz andan itibaren mücadele ediyoruz, eylemler düzenliyoruz. Tüm uyarılarımıza rağmen Sarıyer Belediyesi karşımızda sağır sultanı oynuyor, Zekeriyaköy ormanında ağaç kesimleri, yol çalışmaları devam ediyor. Bu yalancı “KÖY” projesini durdurabilirsek aynı tehditle karşı karşıya olan birçok kamu arazisi için emsal yaratmış olacağız. Bu nedenle bütün İstanbullular’ı ormanı, ağacı, yaşamı savunmaya çağırıyoruz ve haykırıyoruz:
Ormanda ağaç olur, hayvan olur, çiçek olur, böcek olur! Ormanda şantiye olmaz!
1 Mart Pazar saat 14.00’da Zekeriyaköy Ormanı’nı bu şantiyeden temizlemeye, ormanı korumaya gidiyoruz. 1 Mart’ta ormanı korumak için tüm yaşam savunucularını el ele vermeye çağırıyoruz.
1 Mart Pazar saat 14.00’da Zekeriyaköy Kavşağı’nda buluşuyoruz.