İzmir Barosu'ndan hakime: 'Duruşma salonları, kişisel egoların tatmin edildiği hobi alanları değildir'

İzmir Barosu’nun internet sitesinde de yayımlanan yanıt metninde, 'Yargılamanın üç kurucu unsurundan birini temsil eden avukatlara yönelik bu tutumunuzdan dolayı sizleri kınıyor, en azından bundan sonraki meslek hayatınızda bulunduğunuz makamların tarihsel sorumluluğu ve etik ilkeleri içinde hareket etmeye davet ediyoruz' denildi.
İzmir Barosu'ndan hakime: 'Duruşma salonları, kişisel egoların tatmin edildiği hobi alanları değildir'
2019-12-13 08:53:50   Güncelleme: 2019-12-13 08:53:50    

Ara karar sırasında avukatın ayağa kalkmaması üzerine salondaki sandalyeyi dışarı çıkaran, avukatı ise baroya şikayet eden hakime İzmir Barosu tarafından tepki gösterildi. Barodan mahkemeye verilen yanıtta, 'Duruşma salonları, kişisel egoların tatmin edildiği hobi alanları değildir' denildi.

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dün (11 Aralık) görülen duruşmada, bir avukat ara kararın açıklanması sırasında ayağa kalkmadığı için avukatların sandalyeleri mahkeme talimatıyla dışarıya çıkarıldı. Ayrıca, ayağa kalkmayan avukat için İzmir Barosu’na da yazı yazıldı.

İzmir Barosu, bugün mahkemeye yanıt verdi. Baronun internet sitesinde de yayınlanan yanıt metninde, 'Öncelikle, yargılamalar sırasında uygulamak zorunda bulunduğunuz Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 258. maddesinin 2 ve 294. maddesinin 5. fıkralarında belirtilen durumlar haricinde hiç kimsenin duruşmada ayağa kalkma zorunluluğu bulunmadığını; 'hüküm' kavramından ne anlaşılacağının da 294. maddenin 14 fıkrasında belirtildiğini hatırlatırız' denildi.

Metnin devamında hiçbir yargıcın kendini kanundan üstün göremeyeceği ve yargılamayı keyfi şekilde yürütemeyeceği vurgulanırken, 'Yargılama işi ve duruşma salonları, yargılamanın oyuncak haline getirildiği, kişisel egoların tatmin edildiği, her aklına gelenin kendi usulünü dayattığı hobi alanları değildir' ifadeleri kullanıldı.

Metnin devamında şu ifadelere yer verildi:

'Kürsüde kullandığınız yetki, Anayasa'nın 9. maddesinde de belirtildiği üzere millet adına kullanılan bir yetkidir. Bu nedenle işgal ettiğiniz makama ve giydiğiniz cübbeye olan saygıyı, bir avukatın oturduğu sandalyeyi kaldıran hiç kimse hak etmez.

Yargılamanın üç kurucu unsurundan birini temsil eden avukatlara yönelik bu tutumunuzdan dolayı sizleri kınıyor, en azından bundan sonraki meslek hayatınızda bulunduğunuz makamların tarihsel sorumluluğu ve etik ilkeleri içinde hareket etmeye davet ediyoruz.

Uygulamalarınızda yol göstermesi için tekrar okumanız gerektiğini düşündüğümüzden ekte bulunan 6100 sayılı HMK'vı ve hakkınızda HSK'va şikayette bulunduğumuz hususunu bilgilerinize sunar; tarafımız nezdinde, bu ülkenin aydın ve ilerici yargıçları ile asla aynı safta hatırlanmayacağınızı bildiririz.'

Vehaber Menu