Kalıcı makyaj uygulamasının steril ve özenli uygulanmadığı takdirde tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini belirten Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Akman Karakaş, bu uygulamanın kanser veya tümörün geç fark edilmesine neden olabileceğini ifade etti.
Uygulamanın son derece dikkatli yapılması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Karakaş, 'Kalıcı makyaj yaptıracak kişinin, kendi derisinin özelliklerini bilmesi gerekiyor. Alerjiye yatkın mı, deri hastalığı var mı, cilt kanserlerine yatkın bir durumu var mı. Bunları bilmek sonradan oluşacak problemlerin önüne geçmek için ilk ve önemli bir adım' dedi.
Kalıcı makyaj yapılırken steril çalışılsa bile deride travma, zedelenme olduğu için sonrasında gerek derideki mikroorganizmalar gerekse dışarıdan gelecek mikroorganizmaların enfeksiyon riskine neden olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Karakaş, kalıcı makyaj yaptıran kişilerin yılda bir kez de olsa doktoruna deri kanseri taramasını yaptırması gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Karakaş, 'Kalıcı makyaj ile verilen pigment tabakası, normal derinin görünümünden farklı bir görünüme neden olacağı için özellikle kişilerde görülecek bir tümör veya kanser hücre gelişimini takip noktasında ya da burada oluşmuş kanser veya tümörün geç fark edilmesine neden olabilir' dedi.
Kalıcı makyaj uygulamalarının çıkartılmasının da problem olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Karakaş, şöyle devam etti: 'Kalıcı makyajın çıkartılması, soyucu lazerlerle yapılıyor. Kişinin beğenmediği noktada, çıkartma işlemlerinde kalıcı makyajın yapıldığı yerlerde, iz kalır. Ten rengini beğenmeyecek derecede sonuçlar ortaya çıkabilir. İzlerin düzeltilmesi için de dermaplazyon, altın iğneli radyofrekans tedavileri gibi farklı tedaviler uygulamak gerekebilir.'