Ali Babacan, 'Bildiğiniz gibi bizim de pek çok siyasi partinin güçlendirilmiş parlamenter sistem (GPS) ile ilgili çalışmaları var. Bizim hazırlığımız önemli bir aşamaya geldi, fakat kamuoyuyla paylaşmadan önce toplumsal mutabakatı arayışını önemli görüyoruz' diye konuştu. Kılıçdaroğlu da, 'Bu çok önemli bir karar. Kamuoyu yoklamalarına göre toplumun yüzde 58'i var olan sistemden memnun değil. Dolayısıyla toplumun önüne bir tablo ve ana ilkeleri koymak çok önemli' ifadelerini kullandı.
İkili bazda heyetlerimizin diyalog ve istişare süreci başlatıyor
İlk konuşmayı gerçekleştiren Ali Babacan, görüşmede neler konuşulduğunu, 'Ülkemizin pek çok sorununu ele aldık. Türkiye'nin çok ciddi bir hukuk, ekonomi sorunu var. Türkiye'nin dış politikada sorun yaşadığı çok önemli alanlar var. Bütün bunları karşılıklı olarak değerlendirdik. Ayrıca bildiğiniz gibi bizim de pek çok siyasi partinin güçlendirilmiş parlamenter sistem (GPS) ile ilgili çalışmaları var. Bizim hazırlığımız önemli bir aşamaya geldi, fakat kamuoyuyla paylaşmadan önce toplumsal mutabakatı arayışını önemli görüyoruz. Böyle bir sürecin başlatılmasıyla ilgili görüş alışverişinde bulunduk. CHP'nin de önemli hazırlıkları var. Bundan sonraki süreçte ikili bazda heyetlerimizin GPS ile ilgili diyalog ve istişare süreci başlatmasında iyi olacağı kararına vardır. Ülkemizde sistem ve yönetim zihniyeti sorunu var. Sistem değiştirmeyle ilgili hazırlıklar son derece önemli Bunun ilkelerinin, temel vizyonunun belirlenmesi önemli. Böyle bir süreci başlatmak için de karar aldık demokrasimiz için' diyerek özetledi.
Kısır çekişmeler tartışmalar değil uzlaşmayla demokrasiyi güçlendirmek için bu çalışmalara ihtiyaç var
Ardından konuşan CHP lideri, 'Kısır çekişmeler tartışmalar değil uzlaşmayla ülkenin içinde bulunduğu açmazları açma, demokrasiyi güçlendirmek için bu çalışmalara ihtiyaç var. Önerileri bizim açımızdan son derece önemli. Herkesin huzurunda sayın genel başkana ve arkadaşlarına teşekkür ederim' diye konuştu.
Devleti politize etmesinler
CHP lideri Kılıçaroğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın militan tartışmasına ilişkin 'Kendilerine oy vermeyen herkesi militan olarak görüyorlar' diyerek bu ifadeyi üzerine alınan herkese de dava açma çağrısında bulunmasıyla ilgili, 'Erdoğan'ın 'Bütün valiler dava açsın' demesi, 'Bütün valiler benim emrimdedir, talimat veriyorum' demektir. Devleti politize etmesinler. Onlar yasaların ön gördüğü hizmeti vermek zorundadırlar' açıklamasında bulundu.
Erdoğan Z kuşağına güveniyorsa gelip Z kuşağının önünde oturup tartışalım
Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın Z kuşağına ilişkin açıklamalarına karşın da, 'Erdoğan Z kuşağına güveniyorsa gelip Z kuşağının önünde oturup tartışalım. Ben güveniyorum Z kuşağına. İsterse a Haber'de tartışabiliriz. Asla ve asla çekinmiyorum. Benim görevde olduğum dönemle ilgili bir müfettiş ordusu görevlendirdi. Tek kuruş bulamadı' ifadelerini kullandı.
Mal varlığı dolayısıyla egemen güçlerin yönlendirmesi altında olan bir kişi TC devletini sağlıklı yönetemez
CHP lideri Erdoğan'ın kendisine yönelik SSK eleştirilerine de şöyle yanıt verdi:
'SSK ile ilgili söylüyor. Korkmasın gelsin kurmaylarını da alsın gelsin. Oturup tartışalım. O bana 10 soru sorsun ben 5 soru soracağım. O isterse 100 soru sorsun ben yine 5 soru soracağım. Çekinmiyorum. Verilmeyecek hiçbir hesabım yoktur. Ama onun sadece bize değil egemen güçlere dahi verecek hesabı vardır. Mal varlığını araştırırız dediğimiz zaman tık çıkmadı. Mal varlığı dolayısıyla egemen güçlerin yönlendirmesi altında olan bir kişi TC devletini sağlıklı yönetemez ve o ülke için milli güvenlik sorunu haline gelir.'
Teröre asal ve asla pirim erilmesini doğru bulmam
Teröre asal ve asla pirim erilmesini doğru bulmam. Teröre her ortamda karşı çıktık karşı çıkmaya devam edeceğiz. Uygur Türklerine yapılanları doğru bulmuyoruz. Baskı yapıldığını biliyoruz. Onlarla görüştüm. Mağdur olanlar geldi, görüşmekte de hiçbir sakınca yok .Dünyanın neresinde olursa olsun insan hakkı ihlali varsa o ihlale tepki göstermek insanlığın ortak çabası olmak zorundadır.
İçişleri'nin şahsi kanaatinde olmaz yargının tespitiyle olur
Ali Babacan da 'Türkistan İslam Partisi'ni terör örgütü olarak görüyor musunuz?' sorusuna karşın şu açıklamada bulundu:
'Öncelikle bir örgütün terör örgütü olup olmadığı İçişleri'nin şahsi kanaatinde olmaz yargının tespitiyle olur. Türkiye'de yargı bir örgütün terör örgütü olduğunu tespit etmişse o Türkiye'deki terör örgütü listelerine girer. Herhangi bir örgütün Türkiye'deki siyaset düzeninde gölgesinin olmaması gerekir. Siyaset kendi mecrasında işlemelidir. Kimse çözümü başka araçlarda aramasın.'
Bıraksınlar hamaseti ekonomi sorununu çözsünler
Öte yandan Babacan, iktidara ve Cumhur İttifakı ortağı MHP ile BBP'yi şöyle eleştirdi:
'Bugün işsizlik yolsuzluk sorunumuz var. Hükûmetin bunlara çözüm bulması için çalışması lazım. İktidarı kastetmiyorum sadece iki tane de küçük ortağı var. Hepsi sorumlu. Sorumluluktan kaçamazlar. Birinin veto yetkisiyle ülkeyi yönetmeye çalıştığını görüyoruz. Öbürü zaten diyor ki geminin rotasını ben çiziyorum diyor. Onların da sorumlu olukları var. Onlar da bıraksınlar hamaseti. Hamaset yapacaklarına bu ülkenin bir numaralı sorunu olan ekonomi sorununu çözsünler. Başka işlerle uğraşmasınlar.'
